Page 324 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 324

OTUZUNCU  LEM’A                                                                                                          327


          pek çok tekrar ile, kuvvetli bir hararetle, yüksek bir halâvetle Ders verdiği
          gibi; bütün  Enbiya ve Asfiya ve Evliya en büyük Zevklerini ve Saadetlerini;

                               ه

                              و

          Kelime-i Tevhid olan    َلا ى   ه  ا ى    َل   ٰلا   da buluyorlar...

                                    َ
                               ُ َ
                 Y  e  d  i  n  c  i        İ  ş  a  r  e  t  :  İşte  bu  Tevhid-i  Hakikîyi  bütün
          meratibiyle  en  mükemmel  bir  surette  Ders  veren,  isbat  eden,  ilân  eden
          Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Risaleti, elbette O Tevhidin kat'iyyeti
          derecesinde  sabit  olmak  lâzım  gelir.  Çünki  madem  Daire-i  Vücudun  en
          büyük Hakikatı olan Tevhidi bütün Hakaikıyla O Zât Ders veriyor.. elbette
          Tevhidi  isbat  eden  bütün  Bürhanlar;  dolayısıyla  Onun  Risaletini  ve
          Vazifesinin  Hakkaniyetini  ve  Davasının  doğruluğunu  dahi  kat'î  isbat  eder
          denilebilir.  Evet  böyle  binler  Hakaik-i  Âliyeyi  cem'eden,  Ferdiyet  ve
          Vahdaniyeti hakkıyla keşfedip Ders veren bir Risalet; gayet kat'î bir surette
          O  Tevhid,  O  Ferdiyetin  muktezasıdır  ve  lâzımıdır.  Onlar,  onu  her  halde
          isterler.

                 İşte o  Vazifeyi  tamtamına yerine  getiren Zât-ı  Ahmediye  Aleyhis-
          salâtü  Vesselâm'ın  Şahsiyet-i  Maneviyesinin  Derece-i  Ehemmiyetine  ve
          Ulviyetine  ve  bu  Kâinatın  bir  Güneşi  olduğuna  şehadet  eden  pek  çok
          delillerden, sebeblerden üç tanesini nümune olarak beyan ediyoruz.


                 B i r i n c i s i : Umum Ümmet, umum asırlarda işledikleri umum
                              ى
          Hasenatın  bir  misli  ىلعا   فْلا   َك    بب   سلَا Sırrınca,  Zât-ı Ahmediye  Aleyhissa-
                                َ
                                         َ َ
                                      ُ
          lâtü Vesselâm'ın Sahife-i Hasenatına geçtiği gibi; umum Ümmet, her günde
          ettikleri Salavat Duasının kat'î makbuliyeti cihetiyle, o hadsiz Duaların iktiza
          ettikleri  makam  ve  mertebeyi düşünmekle,  Şahsiyet-i Maneviye-i Muham-
          mediye Aleyhissalâtü Vesselâm'ın bu Kâinat içinde nasıl bir Güneş olduğu
          anlaşılır.

                 İ  k  i  n  c  i  s  i  :  Âlem-i  İslâmın  Şecere-i  Kübrasının  Menşei,
          Çekirdeği,  Hayatı,  Medarı  olan  Mahiyet-i  Muhammediye  Aleyhissalâtü
          Vesselâm'ın  fevkalâde  İstidad  ve  Cihazatıyla,  Âlem-i  İslâmiyetin
          maneviyatını teşkil eden Kudsî Kelimatı, Tesbihatı, İbadatı en evvel bütün
          manalarıyla  hissedip  yapmaktan  gelen  Terakkiyat-ı  Ruhiyesini  düşün;
          Habibiyet derecesine çıkan Ubudiyet-i Muhammediyenin (A.S.M.) Velayeti,
          sair Velayetlerden ne kadar yüksek olduğunu anla...

                 Bir  zaman  bir  tek  Tesbihin,  bir  tek  Namazda,  Sahabelerin  tarz-ı
          telakkisine yakın bir surette bana inkişafı, bir ay kadar İbadet derecesinde
          ehemmiyetli göründü. Sahabelerin yüksek kıymetini onunla anladım. Demek
          Bidayet-i İslâmiyede  Kelimat-ı Kudsiyenin  verdiği  Feyiz  ve  Nurun  başka
   319   320   321   322   323   324   325   326   327   328   329