Page 338 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 338
OTUZUNCU LEM’A 341
gibi Kayyûmiyet-i İlahiyeye işaret eden Âyetlerin bir Nüktesi ve İsm-i
A'zam veyahud İsm-i A'zamın iki Ziyasından ikinci Ziyası veyahud İsm-i
A'zamın Altı Nurundan Altıncı Nuru olan Kayyûm İsminin bir Cilve-i
A'zamı, Zilkade ayında Aklıma göründü. Eskişehir hapishanesindeki
müsaadesizliğim cihetiyle O Nur-u A'zamı elbette tamamıyla beyan
edemeyeceğim, fakat Hazret-i İmam-ı Ali (R.A.), Kaside-i Ercuze'sinde
"Sekine" Nam-ı Âlîsiyle beyan ettiği İsm-i A'zam ve Celcelutiye'sinde pek
muhteşem İsimlerle İsm-i A'zam içinde bulunan o Altı İsmi en a'zam, en
ehemmiyetli tuttuğu için ve onların bahsi içinde Kerametkârane bize teselli
verdiği için bu İsm-i Kayyûm'a dahi, evvelki beş Esma gibi, hiç olmazsa
muhtasar bir surette "Beş Şua" ile, O Nur-u A'zama işaret edeceğiz.
B i r i n c i Ş u a : Bu Kâinatın Hâlık-ı Zülcelali Kayyûm'dur.
Yani bizâtihi kaimdir, daimdir, bâkidir. Bütün eşya Onunla kaimdir, devam
eder.. ve Vücudda kalır, Beka bulur. Eğer Kâinattan bir dakikacık olsun o
Nisbet-i Kayyûmiyet kesilse, Kâinat mahvolur. Hem O Zât-ı Zülcelal'in
Kayyûmiyetiyle beraber Kur'an - ı Azîmüşşan'da Ferman ettiği gibi
ء
َشَ ث ل ه ى ى ۪ مَك س يَل dür. Yani ne Zâtında, ne Sıfâtında, ne Ef'alinde naziri
ْ ْ ْ َ
yoktur, misli olmaz, şebihi yoktur, şeriki olmaz. Evet bütün Kâinatı bütün
Şuunatıyla ve Keyfiyatıyla Kabza-i Rububiyetinde tutup, bir hane ve bir
saray hükmünde Kemal-i İntizam ile Tedbir ve İdare ve Terbiye eden bir
Zât-ı Akdes'e misil ve mesîl ve şerik ve şebih olmaz, muhaldir. Evet bir Zât
ki, Ona yıldızların İcadı zerreler kadar kolay gele.. ve en büyük şey en küçük
şey gibi Kudretine müsahhar ola.. ve hiçbir şey hiçbir şeye, hiçbir Fiil hiçbir
Fiile mani olmaya.. ve hadsiz efrad, bir ferd gibi nazarında hazır ola.. ve
bütün sesleri birden işite.. ve umumun hadsiz hacatını birden yapabile.. ve
Kâinatın mevcudatındaki bütün İntizamat ve Mizanların şehadetiyle hiçbir
şey, hiçbir hal, Daire-i Meşiet ve İradesinden hariç olmaya.. ve hiçbir
mekânda olmadığı halde, herbir yerde ve herbir mekânda Kudretiyle, İlmiyle
hazır ola.. ve herşey Ondan nihayet derecede uzak olduğu halde, O ise
herşeye nihayet derecede yakın olabilen bir Zât-ı Hayy-ı Kayyûm-u
Zülcelal'in elbette hiçbir cihetle misli, naziri, şeriki, veziri, zıddı, niddi olmaz
ve olması muhaldir. Yalnız mesel ve temsil suretinde Şuunat-ı Kudsiyesine
bakılabilir. Risale-i Nur'daki bütün temsilât ve teşbihat, bu mesel ve temsil
nev'indendirler. İşte böyle misilsiz.. ve Vâcib-ül Vücud.. ve maddeden
mücerred.. ve mekândan münezzeh.. ve tecezzisi ve inkısamı her cihetle
muhal.. ve tagayyür ve tebeddülü mümteni.. ve ihtiyaç ve aczi imkân
haricinde olan bir Zât-ı Akdes'in Kâinat safahatında ve tabakat-ı
mevcudatında tecelli