Page 107 - Gizli El Bosna'da
P. 107

SAVAfiIN AYAK SESLER‹                     105


             tan'da, Bosna'da ve hatta Karada¤'da "zoraki asimilasyon"a u¤rad›klar›, bura-
             larda S›rp dil ve kültürünün geliflmesine imkan verilmedi¤i öne sürülüyordu.
             En önemli nokta ise, Yugoslavya s›n›rlar› içinde yaflayan tüm "S›rp halk›n›n"
             tek bir entite oluflturdu¤u ve tüm S›rplar›n birbirine "entegre" olmas›n›n zo-
             runlu oldu¤u düflüncesiydi. Tek bir entite oluflturan S›rplar›n "entegre" edil-
             mesi, "Büyük S›rbistan"›n, hem de "homojen" bir Büyük S›rbistan'›n kurulma-
             s›n› öngören Çetnik ideolojisinin diplomatik bir dille ifadesinden baflka bir fley
             de¤ildi.
                  Ancak II. Dünya Savafl› y›llar›ndaki Çetnik hareketi ile, 1980'lerde S›rp
             Bilimler Akademisi'nin çat›s› alt›nda yeniden uyanan bu Çetnik kültürü ara-
             s›nda önemli bir fark vard›. Mihailovi¡'in Çetnikleri üç farkl› grubu düflman
             olarak görüyorlard›. Partizanlar, Ustaflalar ve Müslümanlar. Oysa flimdi orta-
             da Partizanlar yoktu. H›rvat milliyetçili¤i belki "Ustafla" olarak görülebilirdi,
             ama "neo-Çetnikleri" bu da o kadar rahats›z etmiyordu. Özellikle Bosnal› S›rp-
             lar aç›s›ndan, as›l düflman, Müslümanlar'd›. Noel Malcolm'un deyifliyle "Usta-
             flalar›n yerini '‹slam fundamentalistleri' alm›fllard›". 9



                  Bosna'daki "Yeflil Tehlike"
                  Tito'nun önceki sayfalarda de¤indi¤imiz "yukar›dan afla¤›ya sekülerlefl-
             tirme" politikas›, Bosnal› Müslümanlar üzerinde kaç›n›lmaz olarak etkili oldu.
             Balkanlar'›n en dindar Müslüman cemaatlerinden biri olan Bosnal›lar›n dini
             kimlikleri, geçen on y›llar içinde giderek eridi. Ancak bu "sekülerleflme"ye kar-
             fl› direnen ve ‹slami kimliklerini s›k› s›k›ya koruyan bir grup da varl›¤›n› koru-
             du.
                  Sonuçta 1960'larda ve 70'lerde Bosnal›lar aras›ndaki iki farkl› e¤ilim or-
             taya ç›kt›. Birisi, seküler bir "Müslüman milliyetçili¤i", di¤eri ise ‹slami inanç-
             lara s›k› s›k›ya ba¤l› bir ‹slami yeniden do¤ufl hareketiydi. Birincinin savunu-
             cular›, Müslümanl›¤›n Bosnal›lar için ulusal bir kimlik oldu¤unu öne sürdüler
             ve Tito rejiminin bu kimli¤i tan›mas› için mücadele verdiler. Sonunda, gerçek-
             ten 1974 Anayasas› ile birlikte ilk kez nüfus say›mlar›nda "S›rp", "H›rvat" gibi
             kategorilerin yan›na "Müslüman" kategorisi de eklendi. (Daha önceleri Bosna-
             l›lar›n ezici ço¤unlu¤u etnik kimlikleri ile ilgili sorulara "cevaps›z" hanesinde
             karfl›l›k veriyorlard›.)
                  ‹kinci e¤ilimin en dikkate de¤er temsilcisi ise, Alija Izetbegovi¡ adl› Sa-
             raybosnal› bir avukatt›. Izetbegovi¡, 1960'larda yazd›¤›—ama yay›nlanmayan
             — Islamska Deklaracija (‹slam Deklarasyonu) adl› çal›flmas›nda, Bosnal›lar ara-
             s›ndaki ‹slami kanad›n düflüncelerini seslendirmiflti. Kitap盤›n içindeki
             fikirler, Yugoslavya'dan çok dünya Müslümanlar›na bir ça¤r› niteli¤indeydi.
   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112