Page 104 - Gizli El Bosna'da
P. 104

102                     'G‹ZL‹ EL' BOSNA'DA


             nek, sosyalist devletin ideolojisine uygun "din adamlar›" ve bir "diyanet" kül-
             türü yetifltirecekti.  Saraybosna'daki ‹slami eserler basan matbaa da kapat›ld›,
             1964 y›l›na dek Yugoslavya'da tek bir ‹slami kitap bas›lamad›. 2
                  Ancak Müslümanlar bu "yukar›dan afla¤›ya sekülerlefltirme" program›-
             na karfl› sessiz bir direnifl gösterdiler. ‹slami yay›nlar el alt›ndan yay›lmaya de-
             vam etti, çocuklar›n camilerde e¤itimi (Kuran kurslar›) örtülü olarak sürdü,
             tarikatlar ise eskisi gibi tekkelerde de¤il, ama evlerde faaliyet göstermeye bafl-
             lad›lar.
                  Hatta örgütlü direnifl bile geliflmiflti. Müslüman ö¤renciler taraf›ndan
             kurulan "Genç Müslümanlar" adl› örgüt, ‹slam aleyhtar› politikalara karfl› ak-
             tif bir direnifl bafllatt›. (Alija Izetbegovi¡, Genç Müslümanlar'›n göze çarpan
             üyelerinden biriydi o y›llarda.) Ancak 1949-50 y›llar›nda örgütün yüzlerce üye-
             si tutukland› ve hapsedildi. Bu bask› döneminde, Yugoslavya s›n›rlar› içinde
             toplam 756 cami yok edildi ya da kullan›lamayacak hale getirildi. 3
                  Ancak sosyalist  Yugoslavya'n›n bu ilk y›llar›ndaki anti-‹slami bask›,
             1950'li y›llardan, özellikle 1950'lerin sonundan itibaren giderek azald›. Bu du-
             rum, Tito'nun 1948'de Stalin'le yollar›n› ay›rmas›n›n bir sonucuydu. ‹deolojik
             ve konjonktürel nedenlerle Sovyet lideri ile çat›flan Tito, Kominform'u ve dola-
             y›s›yla Stalin'in kat› sosyalizmini terk ederek "öz yönetim" ad›n› verdi¤i nispe-
             ten demokrat ve özgürlükçü sosyalizm versiyonunu uygulamaya koydu. Bu,
             Müslümanlar için de nisbi bir rahatlama oluflturacakt›.
                  Bununla birlikte, Tito-Stalin ayr›m›n›n Müslümanlara olan as›l yarar›,
             biraz daha dolayl› bir yoldan gerçekleflecekti. Tito, Sovyet kamp›ndan ayr›la-
             rak "tek bafl›na" kal›nca, Nas›r ve Nehru ile birlikte "Ba¤lant›s›zlar" hareketine
             liderlik etmeye ve böylece kendisine yak›n bir blok oluflturmaya çal›flm›flt›.
             1960'larda kök salan Ba¤lant›s›zlar hareketinin üyelerinin ço¤unlu¤unu ise
             Müslüman ülkeler oluflturuyordu. Tito bu nedenle, bu "müttefikleri" ile daha
             iyi iliflkiler gelifltirebilmek için "Müslüman kart›"n› oynamaya karar verdi. Yu-
             goslavya'n›n ‹slam'la "bar›fl›k" oldu¤unu göstermek için ülkedeki ‹slami orga-
             nizasyonlar canland›r›ld›. Dahas›, Yugoslav diplomasisinde ciddi bir Müslü-
             man a¤›rl›¤› oluflmaya bafllad›. ‹slam ülkelerine yollanan Yugoslav diplomat-
             lar›n Müslüman olmas› tercih ediliyordu. 4



                  S›rp Milliyetçili¤inin K›p›rdan›fllar›
                  Tito, Yugoslavya'y› oluflturan etnik gruplar aras›nda bir denge olufltur-
             maya çal›flm›flt›, ancak S›rplar›n asker ve sivil bürokrasi içindeki a¤›rl›¤›n› as-
             la ortadan kald›ramad›. Özellikle Komünist Parti kadrolar›nda S›rplar›n oran›
             çok belirgin bir biçimde yüksekti. 1940'larda Bosna-Hersek'teki Komünist Par-
             ti üyelerinin %20'si Müslüman toplumundan geliyordu, %60'› ise S›rp't›.
   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109