Page 252 - Gizli El Bosna'da
P. 252
250 'G‹ZL‹ EL' BOSNA'DA
Roma kaynaklar›ndan etkilenerek insan›n bir bütün olarak iyi, güzel, do¤ru
ve "övülmeye lay›k" oldu¤unu kabul etti. Ve madem insan›n ruhunda bir
sorun yoktu, öyleyse onu ›slah etmek gerekmiyordu. Terbiye edici bir kültür,
yani din, bu flekilde gereksiz bir ö¤reti san›lmaya baflland›. Maddi uygarl›¤›n
geliflebilmesi için, gereksiz yere kafa kar›flt›ran ve "ayak ba¤›" olan bu manevi
kültürden kurtulmak gerekti¤i yönünde büyük bir aldan›fl yayg›nlaflt›. Böy-
lece insan›n, kendini terbiye etmeye zaman harcamayaca¤› ve yaln›zca daha
üstün bir maddi uygarl›k kurmak, do¤aya daha çok hakim olup daha yüksek
bir tüketim seviyesine ulaflmak için durmadan çal›flabilece¤i düflünülüyordu.
Oysa, belirtti¤imiz gibi, Hümanizmin ortaya att›¤› söz konusu "tek yön-
lü ruh" iddias›, büyük bir aldanmayd›. ‹nsan, uygarl›k kurmak, yani maddesel
dünyay› ›slah etmek için çal›flt›¤› kadar, kendi ruhunu ›slah etmek için de çal›fl-
makla yükümlüydü. E¤er böyle yapmaz, ruhunu bafl›bofl b›rak›rsa, maddi
yönden uygar ama manevi yönden ilkel bir insan haline gelir, flehirli bir bar-
bar olurdu.
Çünkü Allah, insan› yarat›rken, onun ruhuna hem iyillik hem de
kötülük ilham etmiflti. ‹nsan, bu kötülükten kurtulabilmek için, dinin ter-
biyesine muhtaçt›. ‹nsan ruhu ile ilgili bu büyük gerçek, insanl›¤›n yegane yol
göstericisi olan Kuran'da flöyle haber verilmektedir:
Günefle ve onun par›lt›s›na andolsun,
Onu izledi¤i zaman aya,
Onu (günefl) par›ldatt›¤› zaman gündüze,
Onu sar›p-örttü¤ü zaman geceye,
Gö¤e ve onu bina edene,
Yere ve onu yay›p döfleyene,
Nefse ve ona 'bir düzen içinde biçim verene',
Sonra ona fücurunu (s›n›r tan›maz günah ve kötülü¤ünü) ve ondan sak›n-
may› ilham edene (andolsun).
Onu ar›nd›r›p-temizleyen gerçekten felah bulmufltur.
Ve onu örtüp-saran da elbette y›k›ma u¤ram›flt›r. (fiems Suresi, 1-10)
Ayetlerden de görülmektedir ki, Allah insan› yarat›rken onun nefsine
(benli¤ine) hem kötülük, hem de ondan sak›nma, yani iyilik ilham etmifltir. ‹n-
san›n içinde bu iki güç birden bulunur. ‹nsan›n kurtuluflu (felah›) ise, bu
kötülükten sak›nmay› seçmesidir. Nefsinde kötülük bulundu¤unu kabul et-
medi¤i anda da o kötülükten sak›nacak bilince sahip olamaz, ayette geçen
ifadeyle o kötülü¤ü "sar›p örter", kendi içinde besler. Dolay›s›yla o kötülük,