Page 285 - Risale-i Nur - Sözler
P. 285
YİRMİİKİNCİ SÖZ – BİRİNCİ MAKAM 287
san'atlarını ve hâlâtını, akla sığıştıramadığından inkâra sapıyorsun. Halbuki
asıl istib'ad, asıl müşkilât ve hakikî suubetler ve dehşetli külfetler, Onu
tanımamaktadır. Çünki Onu tanısak, bütün bu saray, bu Âlem birtek şey
gibi kolay gelir, rahat olur; bu ortadaki ucuzluk ve mebzuliyete medar olur.
Eğer tanımazsak ve O olmazsa, o vakit herbir şey, bütün bu saray kadar
müşkilâtlı olur. Çünki herşey, bu saray kadar san'atlıdır. O vakit ne ucuzluk
ve ne de mebzuliyet kalır. Belki bu gördüğümüz şeylerin birisi, değil
elimize, hiç kimsenin eline geçmezdi. Sen, yalnız şu ipe takılan tatlı
konserve kutusuna bak. (Haşiye-16) Eğer Onun gizli Matbaha-i Mu'ciznü-
masından çıkmasa idi, şimdi kırk para ile aldığımız halde, yüz liraya
alamazdık.
Evet bütün istib'ad, müşkilât, suubet, helâket belki muhaliyet, Onu
tanımamaktadır. Çünki nasıl bir ağaca bir kökte, bir kanunla, bir merkezde
Hayat veriliyor. Binler meyvelerin teşekkülü, bir meyve gibi sühulet peyda
eder. Eğer o ağacın meyveleri, ayrı ayrı merkeze ve köke, ayrı ayrı kanunla
rabtedilse, herbir meyve bütün ağaç kadar müşkilâtlı olur. Hem nasıl bütün
ordunun teçhizatı bir merkezde, bir kanunda, bir fabrikadan çıksa;
kemmiyetçe bir neferin teçhizatı kadar kolaylaşır. Eğer herbir neferin ayrı
ayrı yerlerde teçhizatı yapılsa, alınsa; herbir neferin teçhizatı için, bütün
ordunun teçhizatına lâzım fabrikalar bulunması lâzımdır.
Aynen bu iki misal gibi: Şu muntazam sarayda, şu mükemmel şehirde,
şu müterakki memlekette, şu muhteşem Âlemde, bütün bu şeylerin İcadı
birtek Zâta verildiği vakit o kadar kolay olur, o kadar hıffet peyda eder ki;
gördüğümüz nihayetsiz ucuzluğa ve mebzuliyete ve sehavete sebebiyet
verir. Yoksa herşey o kadar pahalı, o kadar müşkilâtlı olacak ki, dünya
verilse birisi elde edilemez...
ONUNCU BÜRHAN
Gel, ey bir parça insafa gelmiş arkadaş! Onbeş gündür (Haşiye-17) biz
buradayız. Eğer şu Âlemin Nizamlarını bilmezsek, Padişahını tanımazsak;
cezaya müstehak oluruz. Özrümüz kalmadı. Zira onbeş gün (güya bize
mühlet verilmiş gibi) bize ilişmiyorlar. Elbette biz başıboş
-----------------------------------------
(Haşiye-16): Konserve kutusu; Kudret konserveleri olan kavun, karpuz, nar, süt
kutusu hindistan cevizi gibi Rahmet Hediyelerine işarettir.
(Haşiye-17): Onbeş gün, sinn-i teklif olan onbeş seneye işarettir.