Page 127 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 127
KASTAMONU LÂHİKASI 129
onun emsalini çoğaltsın. Bu Kardeşimizi yirmi Mektub yerinde, size
canlı bir Mektub olarak gönderdik.
Hâfız Ali'nin buradaki Kardeşlerine çok yüksek, çok tesirli
yazdığı Mektuba karşı başta Feyzi, Emin olarak umum namına Feyzi
diyor ki: "Biz bu memleket Talebeleri, Isparta Kahramanlarının
küçük Kardeşleri, belki onların Talebeleriyiz. Dersi, Hizmeti ve
ciddiyeti onlardan alıyoruz. Herbirisi, bizim için birer Üstaddır.
Onların ellerinden öper, arz-ı hürmet ederiz. Cenab-ı Hak, o
ۤ
Kahramanlardan ebeden razı olsun, ي ِما ." diyorlar.
ن
Risale-i Nur'un iskele nâzırı Sabri'nin birinci Talebesi ve Risale-
i Nur'un ehemmiyetli küçük bir Talebesinin küçücük Mektubundaki
güzel yazı bizi mesrur etti. Cenab-ı Hak onu ve onun gibi Risale-i Nur'a
ۤ
çalışan masumlara Tevfik ve Selâmet ve Saadet ihsan eylesin, ي ِ ماِ
ن
Hâfız Mustafa'nın bizce pek çok ehemmiyetli olan Mektubu, çoktan
beri beklediğim bir Hakikatı gösterdi ki; Risale-i Nur Dairesindeki
Şakirdler, istişare suretinde, tab'etmek gibi çok ehemmiyetli işleri
görmeye başlamalarıdır.
* * *
Aziz, Sıddık, Sadık, Hâlis ve Muhlis Kardeşlerim,
Dört-beş Kardeşlerime aid birer kısacık konuşacağım:
Birincisi: Medrese-i Nuriye'nin Mürşidi, Müessisi ve
Müdebbiri Hacı Hâfız Kardeşimizin bu defa üçüncü olarak bir
teberrükünü gördük. Tâ Barla'da iken, tatlı lokmaların Kerametli, acib
Bereketi ve Isparta'da İktisad Risalesi'ni tatlılaştıran iki buçuk okka
balın hârika bir hâdiseye sebebiyet vermesi (Haşiye), bu üçüncü defa
da, bin mübarek ve masum hatırlarını ve iltifatlarını temsil eden ve
parçalanmayan bir hediyeyi göndermiş. Altmış senelik bir kaide-i
hayatiyemi, o bin hatırın hatırı için, o kaidemin hatırını kırdım.
İkincisi: Âtıf Hasan'ın Hakikaten fevkalâde yazdığı Tevafuklu
Mu'cizat-ı Kur'aniye'yi, o gittikten sonra temaşa ettim. Elimden
gelseydi, herbir yaprağına mukabil bir lira verecektim. İnşâallah
------------------
(Haşiye): Şimdi ben tahmin ediyorum, o bal da onun imiş; fakat tam tahattur
edemiyorum.