Page 233 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 233
KASTAMONU LÂHİKASI 235
Aziz, Sıddık Kardeşlerim,
Cenab-ı Hakk'a hadsiz şükür olsun ki; bu gaflet mevsimi olan
baharda ve derd-i maişet belasında, Risale-i Nur fütuhatında devam
ediyor. İstanbul'dan yazıyorlar ki; oraya giden, başta Hüsrev'in
Mu'cizat-ı Ahmediye'si olarak, Risaleleri her kim görmüş ve okumuş
ise, başta Fetva Emini Ali Rıza olarak herkes hayret ve istihsan ile "Bu
tarz-ı ifade ve isbat ve beyan, hiçbir kitabda bulmamışız. Bu şerait
içinde böyle Eserler hiç kimseye müyesser olmamış." deyip Kemal-
i İştiyak ile karşılıyorlar. Ve Ankara'da dünyaca yüksek
makamlarda, askeriye heyetinde Kemal-i İştiyak ve takdir ile
Risale-i Nur'u yazıp okutturuyorlar. Başta miralay Mehmed
Yümnü olarak mühim askerî paşaları, "Risale-i Nur İman
kurtarıcıdır" diye takdirkârane tam teslimiyetle okuyup istifade
ediyorlar. Hattâ burada da pek çok ayrı ayrı tarzda Risale-i Nur
aleyhinde yaptıkları desiseler ve tedbirler ve Şakirdleri soğutmak ve
sarsmak plânları, hususan derd-i maişet belaları, Risale-i Nur'un
inkişafını durdurmuyor. Günden güne tevessü' ediyor. Hattâ en ziyade
hücum edenler dahi, perde altında istifadeye çalışıyorlar. Cenab-ı
Hakk'a hadsiz şükür olsun ki, İnayet-i İlahiye ve Himayet-i Rabbaniye
devam ediyor. Fakat yalnız ehemmiyetli bir plânla, ayrı bir cephede,
mütemerrid münafıklar tarafından bir hücum var. Çok ihtiyat ve dikkat
ve Sebat ve Tesanüd lâzımdır ki, tâ onların bu plânı da akîm kalsın.
Plân da budur:
"Risale-i Nur Talebeleri içinde Tesanüdü bozmak." Onsekiz
seneden beri hakkımızda proğramları, Has Talebeleri bizden kaçırmak,
soğutmak idi. Bu plânları akîm kaldı. Şimdi Tesanüdü bozmak ve
bazı menfaatperest fakat Ehl-i İlim ve Ehl-i Dinden, Risale-i
Nur'un cereyanına karşı rakib çıkarmak suretiyle intişarına zarar
vermeye çalışıyorlar.
Hem Ramazan Risalesi'nin âhirinde nefs-i emmareyi her nevi
azabdan ziyade, açlık ile temerrüdünü terkettiği gibi; şimdiki ehl-i
nifakın mütemerridane sefahetinin cezası olarak umuma ve masumlara
da gelen bu açlık ve derd-i maişet belasından ehl-i dalalet istifade edip,
Risale-i Nur'un fakir Şakirdlerinin aleyhine istimal etmek ihtimali var.
Madem şimdiye kadar ekseriyet-i mutlaka ile Risale-i Nur Şakirdleri,
Risale-i Nur Hizmetini her belaya, her derde bir çare, bir ilâç
bulmuşlar. Biz her gün Hizmet derecesinde, maişette