Page 236 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 236

ِ
                                         ِ
                                                             ِ ِ
                                  ِ ٍ
                       ِ ۪ه
                      ِ ِ دمحب  ِ ح ِ ِ  س َ  ِ ِبيُ ِ ِ َّلااِء َ شَِنمِناوِِِِِِِِِِِِِهناحبس ِهمسا ِ ب
                                        ْ
                        ْ
                                           ْ َ
                                     ْ
                              َ س
                                                      س َ َ ْ س
                                                                ْ
                             ِّ
                             ِ هتاَكر َ ِ بِو ِ ِ ِ للّا ِةمحرِو ِمسكيَلعِمَلاسل ِ َا
                             س س
                                      ٰ َ َ
                                        س َ ْ َ َ
                                               ْ ْ َ س َّ
                 Aziz, Sıddık Kardeşlerim,
                 Bu defa beni çok mesrur eden ve şükre sevkeden ve bu sıralarda
          hasıl olan endişemi izale eden ve Isparta Vilayeti manevî Medreset-üz
          Zehra  olduğunu  ve  Isparta  Şakirdleri  Sebatta  ve  Sadakatta  her
          yere faik olduklarını gösteren, Risale-i Nur Erkânlarından üç-dört
          Mektub ve o Mektubda isimleri bulunan has Kardeşlerimin Risale-
          i Nur'a Hizmet ve Kalemleriyle yardım cihetinde bize gösterdikleri
          fedakârane  ulüvv-ü  cenab,  böyle  bir  zamanda  ve  böyle  bir
          mevsimde  gayet  parlak  bir  İnayet-i  Rabbaniye  olduğuna
          kanaatımız var.
                 Nur  Fabrikasındaki  Ali'ler  ve  Tahirî'nin  istedikleri
          Mu'cizeli Kur'anımızla İ'caz-ı Kur'an zeyilleriyle beraber İstanbul'da
          Hâfız  Emin'in  yanındadır,  okutturuyorlar  ve  yazdırıyorlar.  İsterseniz
          benim  nüshamı  Hâfız  Emin'den  alınız,  onun  yerine  güzelce  zeyilli
          nüshanızdan birisini veriniz, yanında kalsın.
                 Kur'an'ın  son  yazılan  nüshasını  da  lüzum  olduğu  ve  bilfiil
          tab'etmek  için  geldiğiniz  zaman  İstanbul'a  göndereceğim.  Hüsrev'in
          uzun  ve  tesirli  ve  kıymetdar  mektubu  ve  haşiyesinde  Kahraman
          Rüşdü'nün  küçücük  Mektubu  ve  pek  çok  alâkadar  olduğum
          ehemmiyetli Kardeşlerimizin Kalemleriyle bize yardımları ve Risale-i
          Nur'la  iştigali  her  şeye  tercih  etmeleri  ve  Hüsrev'in  de  mütemadiyen
          geleliden  beri  çalışması  isbat  ediyor  ki;  Isparta  tamamıyla  Risale-i
          Nur'a  sahib  olmuş  ve  bir  Said  yerinde,  bin  Said'i  bulmuş.  Cenab-ı
          Hakk'a nihayetsiz şükür, sena ve hamd olsun. Mu'cizeli Kur'an'ımızın
          matbaa  ve  teclid  masrafı  otuzbin  liraya  çıkması  cihetiyle,  bu  azîm
          mes'ele  şimdilik  te'hir  etmesine  mecburiyet  var.  Re'fet  Bey'in  bizi
          hayrete düşüren hayretli ve garib Mektubunun baştaki kısmı, Lâhika'ya
          medar-ı ibret olarak yazıyoruz. Ve bilhassa "Ene ve Zerre" namındaki
          Otuzuncu  Söz'ü  her  Mü'minin  ezber  etmesi  zarurîdir..  demesi;  ve  o
          Eserin  kıraetinden  sonra  Barla'da  Abdurrahîm   namını   kazanan   ve


           مي ۪ حرِا َ َ  ِ ي    مي ۪ حرِاي Zikrini bize işittiren mübarek kedinin
                        َ َ
   231   232   233   234   235   236   237   238   239   240   241