Page 241 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 241

KASTAMONU LÂHİKASI                                                                                    243


           Nur Şakirdlerini tebrik ediyoruz. Onların az Hizmetlerine çok nazarıyla
           bakıyoruz.  Ben  buradan  onlarla  muhabere  ve  müşavere  edeme-
           diğimden;  sizler  benim  bedelime,  o  Kardeşlerimize  hem  Selâmımızı,
           hem  manevî  kazançlarımıza  Haslar  Dairesinde,  Âtıf'ın  sadık  rüfekası
           ünvanı altında dâhildirler. Her sabah yanımızda manen bulunuyorlar.
                                           * * *
                  Aziz,  Sıddık,  Müteyakkız,  Samimî,  Müttehid,  Mübarek
           Kardeşlerim!
                  Ben  de  sizi  tebrik  ediyorum  ki,  şeytan-ı  cinnî  ve  insînin
           desiselerini  akîm  bıraktınız.  Cenab-ı Hak  sizi  bu Hizmet-i Nuriyede
                                     ِ
                                                                        ِ
                                   ي
           daima muvaffak eylesin,  ِمۤا. Ve sizden ebeden razı olsun,  ِيم ِ ۤا .
                                   ِ
                                                                      َ
                                   َ
                  Eskide  bir  zaman  Barla'da,  bütün  Tarîkatların  Şecere-i
           Külliyesini tanzim ve istinsah etmek için Hâfız Ali ile Hüsrev o vakit o
           işde bulundular, çalıştılar. Tâ o vakitte bu iki Zât, ileride Risale-i Nur'a
           ehemmiyetli Hizmette bulunacaklarını ve başta iki göz gibi, iki bakar
           bir görür, diye kuvvetli bir temenni ile ümid etmiştim. Cenab-ı Hakk'a
           hadsiz  şükür  olsun  ki;  o  ümidim,  o  zamandan  beri  tahakkuk  etti  ve
           ediyor ve şimdi tam oldu.
                  Kardeşlerim!  Sizde  vuku'  bulan  küçücük  kusurları  çok  i'zam
           etmeyiniz. Yalnız ben değil, belki zannediyorum ki Hakikata muttali'
           olan  herkes  tasdik  eder  ki;  Isparta  ve  havalisindeki  Risale-i  Nur
           Şakirdlerinde fevkalâde bir Sadakat ve Sebat ve  Uhuvvet ve İhlas ve
           Kahramanlık  var  ki;  bu  acib  zamanda  binler  esbab-ı  fesad  ve  ifsad
           içinde vahdetlerini ve ittifaklarını ve Hizmette ciddiyetlerini muhafaza
           ediyorlar.  Bu  kadar  fırtınalı  hâdiseler  içinde,  Risale-i  Nur'u  muattal
           bırakmadınız,  söndürmediniz;  belki  öyle  parlattırdınız  ki  bizi  de
           ışıklandırıp gayrete getirdiniz. Ve bilhassa bahar mevsiminde, umumî
           gaflette  ve  derd-i  maişetin  verdiği  dehşetli  bela  içinde  böyle  kemal-i
           şevk  ve  gayretle  Risale-i  Nur'a  çalışmak,  Hakikaten  bir  İnayet-i
           İlahiyedir.  Sizleri  bütün  Ruhumuzla  tebrik  ediyoruz.  Ve  Kalemlerini
           bizim hesabımıza çalıştırmaya karar veren altı müttehid Kahraman, bir
           Ruh altı cesed ve altı Yeni Said yerinde ve yirmibir Kardeşimi yirmibir
           Abdurrahman ve Abdülmecid yerinde kabul ediyorum. Cenab-ı Hak o
           Kalemlerin  Siyah  Nur  olan  mürekkeplerini,  Hadîs-i  Sahihin  nassıyla,
           herbir dirhemini yüz dirhem Şehid Kanı
   236   237   238   239   240   241   242   243   244   245   246