Page 24 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 24
26 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- "Ben itiraf ediyorum ki; böyle makbul bir Eserin mazharı olmağa
hiç bir vecihle liyakatim yoktur. Fakat çok ehemmiyetsiz bir çekirdekten
koca dağ gibi bir ağacı halketmek Kudret-i İlâhiyenin Şe'nindendir ve
Âdetidir ve Azametine delildir. Ben kasemle temin ederim ki: Risale-i
Nuru senadan maksadım, Kur'anın Hakikatlarını ve İmanın Rükünlerini
Te'yid ve İsbat ve Neşirdir. Hâlik-ı Rahimime yüzbinler Şükür olsun ki:
Beni kendime beğendirmemiş, nefsimin ayıplarını ve kusurlarını bana
göstermiş ve o nefs-i emmareyi başkalara beğendirmek arzusu kalmamış.
Kabir kapısında bekleyen bir adamın arkasındaki fâni dünyaya riyakârane
bakması, acınacak bir hamakattır ve dehşet verici bir hasarettir. İşte bu
Halet-i Ruhiyye ile, yalnız Hakaik-i İmaniyyenin Tercümanı olan Risale-i
Nurun, Kur'anın malı olarak meziyetlerini izhar ediyorum. Sözlerdeki
Hakaik ve Kemâlât benim değil, Kur'anındır ve Kur'andan tereşşuh
etmiştir. Madem ben faniyim, gideceğim; elbette bâki olacak bir şey ve
bir Eser benimle bağlanmamak gerektir ve bağlanmamalı. Evet, lezzetli
üzüm salkımlarının hâsiyetleri kuru çubuğunda aranılmaz. İşte ben de
öyle kuru çubuk hükmündeyim."
Evet, Said Nursî Risale-i Nurla dinsizliğe ve İslâmiyet aleyhindeki
cereyanlara karşı giriştiği Kur'an ve Îman Hizmetinde çok yardımcılara,
hükûmet ve milletçe teşvik ve müzaherete muhtaç iken, bil'akis çeşitli
iftira, tezvir ve ithamlarla hapse sürülmek, Eserlerini imha etmek, halkı
kendinden soğutmak için aleyhinde türlü isnadlar yapılmıştır. Elbette Hak
bildiği mesleğini; Kur'anın Şerefine ve Hazret-i Peygamberin Nübüv-
vetinin Teâlisine aid Hizmetini aleyhdeki iftiralardan müberra kılmak
için Hakikatı söyleyecek, müdafaada bulunacak. Faraza bazılar tarafından
şahsî bir noksanlık telâkki edilse bile, umumun İstifade ve Saadeti için
şahsî zararına da razı olacaktır. Onun için Risale-i Nur hakkında beyan
edilen ve neşredilen senalara bu gibi noktalardan bakmak lâzımdır; yoksa
Hizmete zarar olur. Dar düşünce ile hareket etmek zamanında değiliz.
İmansızlar, kendi muzır mesleklerini, menfi ideolojilerini, sahte kahr-
amanları hattâ İslâm düşmanlarını, -onlar asla lâyık olmadığı halde çeşitli
medh ü sena ile insanlığın nazarına göstermeğe, alkış toplamağa
çalışıyorlar. Uzağa gitmeğe lüzum yok; dünyayı saran dehşetli dinsizlik
cereyanını idare edenler büyük kahramanlar olarak ilân edilirken, neden
Müslümanlar Hak Dinlerini medh ü sena etmesinler. Onun Kemalâtını,
Ulviyetini neşretmesinler; Kur'ana âyine olan