Page 27 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 27

GİRİŞ                                                                                                                                       29


           Risale-i  Nuru  okuyan  ve  Ondan  Ders  alarak  Tefekkür-ü  İmaniyyeyi
           kazananlar,  dünyevî  vazife  ve  mesleklerini,  Âhiret  Hayatına  ve  Ebedî
           Saadete vesîle yaparak büyük bahtiyarlığa erişecektir. İslâm Dinindeki bu
           büyük  Hakikatı  derkeden  münevverler;  elbette,  Hak  Dininin  Hizmetini
           büyük bir Saadetle deruhte edecekler, Hakikatı arayan fakat bulamayan
           İnsanlığa da neşre çalışacaklar. Evet Talebe, profesör, meb'us, kim olursa
           olsun,  mes'uliyet  dairesi  olanlar,  muhitini  tenvir  ile  mükelleftir.  Bir
           vilâyet,  hattâ  bir  memleketin,  Saadet  ve  Selâmeti,  Tenvir  ve  İrşadı  ile
           mükellef  olanlar,  elbette  çok  daha  ziyade  müteyakkız  davranmak
           mecburiyetindedirler.  Said  Nursî,  Risale-i  Nurla,  bu  millete  en  büyük
           Hizmeti,  İyiliği  yapmıştır.  Mukabilinde,  şahsı  için  bir  teşekkür  dahi
           istemiyor;  gerçi  şahsına  tevcih  edilen  yüksek  medih  ve  tavsifatı  hâvi
           mektuplar var. Bunları, okuyucuların, Nurlardan istifadelerine bir alâmet
           olduğu  cihetle,  Risale-i  Nur  hesabına  kabul  etmiş.  -Hakikatte-  Said
           Nursî'nin  bu  milletten,  gençlikten  istediği:  İmanla,  dünyevî  ve  Uhrevî
           Saadeti kazanmalarıdır. Bunun için, Kur'anın bu zamana aid Dersi olan
           Risale-i  Nuru  Esas  tutup;  her  yerde,  her  dairede  Neşrini,  Îman
           Hakikatlarının  öğrenilmesini  istemektedir.  Kendisi  def'alarca,  bu  millet
           ve memleket aleyhindeki cereyanlara karşı yegâne çarenin  Risale-i Nur
           olduğunu ihtar etmekte ve müjdelemektedir.

               Üstadın Rıza-yı İlâhîye matuf Hizmet, hareket ve faaliyetlerini başka
           maksat ve gayelere yorumlamak isteyenler, ancak basiretsizliklerini ilân
           ediyorlar.

               İnsanın  yüksek  Mahiyet  ve  Ruhunun  istediği  hakikî  Saadet,  ancak
           Kur'anın  gösterdiği  yolda  ve  Rıza-yı  İlâhînin  parıldadığı  ufuktadır.
           Bediüzzaman, Risale-i Nurla İnsanlığa bu yolu ve bu ufku göstermekte,
           Sırat-ı  Müstakim  Ashabının  nurlu  Kafilesine  iltihak  etmenin İnsan  için
           elzem olduğunu duyurmakta ve isbat etmektedir.

               İşte  biz,  âcizane  hazırladığımız  bu  Eserle  bu  Hakikata  bir  nebze
           Hizmet etmek istedik. İstikbalin münevver bahtiyarlarına bir mehaz
           olarak  bu  Eseri  neşrediyoruz.  Daha  derin  ve  geniş  bir  Tarihçe
           hazırlanması dileğimizdir.

                                               ِ
                                                     ِ
                                         قيف      وَّتلا للّا نم و
                                                       َ
                                                ٰ َ
                                           ْ
                                       ُ
                                                                  Hazırlayanlar

                                             * * *
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32