Page 26 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 26

28                                                                                        BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


          bir  Sedd-i  Kur'anî  vazifesini  göreceğini;  Risale-i  Nur  Hizmetinin
          umumiyet  kesbedip,  Türk  Milletinin  yine  İslâmiyetin  Kahraman  bir
          ordusu  ve  Fedakârı  olacağını;  Risale-i  Nurun  Neşri  ve  ileride  resmen
          İntişarı, milletçe benimsenmesi ve maarif dairesinin Hakikat-ı Kur'aniye-
          ye  yapışması  neticesi:  Maddeten  ve  manen  milletin  terakki  edeceğini,
          İslâmiyetin büyük kuvvet bulacağını zikretmiştir.

              Risale-i Nur; bir alemdir, ünvandır. Bu zamanda zuhur eden Kur'anî
          Hakikatler  manzumesidir.  Necip  Milletimizin,  İnsaniyet-i  Kübra  olan
          İslâmiyete sarılması, yepyeni bir Ruh ve taze bir İman aşkı ve heyecanı
          içinde  uyanmasının  ifadesidir.  İçinde  bulunduğumuz  asrın  değiştirdiği
          hayat  şartları  ve  yeni  bir  dünya  nizamı  ve  görüşü  karşısında  İmanın
          Tahkim ve Takviyesi ile feveran eden Hamiyet-i İslâmiyenin manasıdır.
          Mütenebbih, Kalbleri Îman ve Muhabbet-i Nebevî ile coşkun ve cihan -
          değer  şeref-i  intisabiyle  serefraz  Fedakârların  yetişmesi  ve  bu  milletin
          mazisine mütenasip Kahramanlığı, yüksek İman ve Ahlâkı izhar etmesi
          işaretidir.

              Bediüzzaman,  Risale-i  Nuru,  hiçbir  makam  ve  meşrebin  te'siri
          altında kalmadan, maddî - manevî hiç bir menfaat ve hissiyat karışmadan,
          doğrudan  doğruya  Kur'an-ı  Hakîmin  umumun  istifade  edebileceği  ve
          umuma  hitab  eden  Hakikatlarını  tefsir  etmiş,  bu  Hakikatların
          Tercümanlığını  yapmıştır.  Te'lif  ettiği  Âsârından  herkes  istifade
          edebilmektedir. Bir taifeye bir sınıf halka mahsus değildir. Bu Tarihçe-i
          Hayat, okuyucuların nazarını -bu zamanda- Kur'anın Hikmet Nurları olan
          Risale-i  Nur'a  çevirip,  Ondan  istifadeyi  gösterecektir.  Said  Nursî  ise;
          Kur'anın Hizmetinde Fedakârane çalışmış, Sünnet-i Peygamberîye İttibâ
          etmiş, nümune-i imtisal bir Zât olarak görünmektedir.

              Tarihçe-i Hayatta geçen bazı Mektublardan anlaşılacağı üzere:

              Said  Nursî,  bir  zamanlar  felsefe  mesleğinde  çok  ileri  gitmiş,  sonra
          Kur'an-ı Hakîmin İrşadiyle, Hak ve Hakikata erişmiş ve bu zamanda fen
          ve felsefe ile iştigal edip şek ve şüphelere maruz kalanları, aklî delillerle
          şüphelerden kurtaracak Eserler te'lif etmiştir.

              Risale-i  Nurun  yolu,  mesleği;  bu  zamandaki  hayat  şartlarına,
          İnsanların Ahval-i Ruhiyelerine göre en selâmetli, en kısa ve umumî bir
          Cadde-i Kur'andır. Serapa İlim ve Tefekkür üzerine gitmektedir. İçtimaî
          hayatta   çeşitli   Hizmetler   gören   ferdlerin   istifadesi   büyüktür.
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31