Page 446 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 446

448                                                                                      BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


          vel-İkrâm'ın  hadsiz  Kudret  ve  Adâletiyle  ve  Hikmet  ve  Rahmetiyle  iş
          gördüğünü gösteriyor.

              Ve  senevî  zemin  ağacının  âhiri  ise;  ikinci  güzde  o  ağacın  gördüğü
          bütün  vazifelerini  ve  Esmâ-i  İlâhiyeye  karşı  ettiği  bütün  fıtrî  Tesbihat-
          larını ve gelecek bahar Haşrinde neşr olabilen bütün Sahâif-i Amellerini
          zerrecik  ve  küçücük  kutucukların  içine koyup Hafîz-i Zülcelâl'in Dest-i
                                   ِ
                                 ر
          Hikmetine teslim eder.    خلا    و      ْا  İsmini, hadsiz dillerle Kâinat yüzünde
                                    ٰ

                                        َ
                                 ُ
          okur.

              Ve bu ağacın zâhiri ise, Haşrin üçyüzbin misâllerini ve emârelerini
          gösteren üçyüzbin küllî ve çeşit çeşit çiçekler açıp hadsiz Rahmaniyet ve
          Rezzâkıyet  ve  Rahîmiyet ve Kerîmiyet sofralarını sererek zîhayatlara zi-
                               ِ

          yafetler  vermekle     ها   َّظلا    ه   و     ُ َ    İsmini;  meyveleri,  çiçekleri,  taamları
                              ر
                              ُ
          sayısınca   lisanlariyle   zikredip   Medh   ve   Senâ   eder,   gündüz    gibi
               ِ
            ترن فح      صلا ا  ِ    و   ا   ذ  Hakikatını gösterir.
                             َ َ
            ْ َ ُ ُ
                      ُّ ُ

              Bu haşmetli ağacın bâtını ise, had ve hesaba gelmez muntazam maki-
          neleri ve mîzanlı fabrikaları Kemâl-i Dikkat ve İntizamla işlettiren öyle
          bir  kazan  ve  tezgâhdır  ki,  bir  dirhemden  binler  batman  taamları  ihzar
          eder,  pişirir,  açlara  yetiştirir ve öyle bir Mîzan ve dikkatle işler ki, zerre
                                                         ِ
                                                         ط
          kadar  tesadüfün  karışmasına  bir yer bırakmaz.   اب   ْلا     ه   و  İsmini zemi-

                                                       ن
                                                        ُ
                                                                ُ َ
                                                           َ
          nin iç yüzüyle, yüzbin dil ile Tesbih eden bazı  Melâike gibi, yüzbinler
          tarzlarda ilân edip isbat eder.

              Hem arz; senevî hayatı haysiyetiyle bir ağaç olduğu ve o dört İsim
          içinde Hafîziyeti ve keza o dört İsmi, Haşir kapısına bir anahtar yaptığı
          gibi,  aynen  öyle  de;  dehrî  ve  dünya  hayatı  cihetiyle,  yine,  meyveleri
          Âhiret pazarına gönderilen bir muntazam ağaçtır. Ve o dört İsme öyle bir
          mazhar, bir âyine ve Âhirete giden bir yol açar ki, genişliğini ihâtaya ve
          tâbire Aklımız kâfi gelmiyor! Yalnız bu kadar deriz: Nasılki bir saatın,
          saniyeleri  ve  dakikaları  ve  saatleri  ve  günleri  sayan  (haftalık  saatin)
          milleri birbirine benzer, birbirini isbat eder; saniyelerin hareketini gören,
          sair çarkların
   441   442   443   444   445   446   447   448   449   450   451