Page 445 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 445
DENİZLİ HAYATI 447
gördüğü vazifenin misâlleriyle tefsir ederek o azametli Hafîziyete şehadet
ِ
ِ
eder. نط ا بْلاو رها َّظلاو ُ َ خ ر ِ و ْا ٰلا و ل َّ ُ َ َلاْا وه Âyetindeki dört muazzam
َ ُ
ُ
َ َ ُ
Hakikatleri her şeyde gösterip Hafîziyeti âzamî derecede ve Haşri bahar
kolaylığında ve kat'iyetinde bizlere Ders verir.
Evet, bu dört İsmin Cilveleri, en cüz'îden en küllîye kadar cereyan
ederler. Meselâ: Nasıl ki bir ağacın menşei olan bir çekirdek, ْلا َا
ل
َ
و
َّ ُ
İsmine mazhariyetle o ağacın gayet mükemmel programını ve Îcadının
noksansız cihazâtını ve teşekkülünün bütün şerâitini câmi bir kutucuktur
ki, Hafîziyetin Azametini isbat eder.
ِ
ر
خ
لا و ْا İsmine mazhar olan meyvesi ise çekirdekleriyle o ağacın
ٰ
َ
ُ
işlediği bütün fıtrî vazifelerinin fihristesini ve amellerinin listesini ve
hayat-ı saniyesinin düsturlarını ihtiva eden bir sandukçadir ki âzamî
derecede Hafîziyete şehadet eder.
ِ
ر
ها و لا َّظ َ İsmine mazhar olan o ağacın sûret-i cismaniyesi ise; öyle
ُ
tenasüblü ve san'atlı ve süslü bir hulle, bir libas ve ayrı ayrı nakışlar ve
zînetler ve yaldızlı nişanlarla tezyin edilmiş, güya yetmiş renkli bir huri
elbisesidir ki, Hafîziyet içinde Azamet-i Kudret ve Kemâl-i Hikmet ve
Cemâl-i Rahmeti gözlere gösterir.
ِ
طا و ْلا ب İsmine âyine olan o ağacın içindeki makinesi ise, öyle
ن
َ َ
ُ
muntazam ve mükemmel ve mu'cizatlı bir fabrika, bir tezgâh, bir kimya-
hâne; ve hiçbir dalı ve meyveyi ve yaprağı gıdasız bırakmıyan mîzanlı bir
erzak kazanıdır ki, Hafîziyet içinde Kemâl-i Kudret ve Adâleti ve Cemâl-
i Rahmet ve Hikmeti güneş gibi isbat eder.
Aynen öyle de: Küre-i arz, senevî mevsimler cihetinde bir ağaçtır.
İsm-i Evvel cilvesiyle güz mevsiminde Hafîziyete emânet edilen bütün
tohumlar ve çekirdekler, bahar Çarşafını giyen zemin yüzünün milyarlar
dal - budak ve meyve veren ve çiçek açan ağacının teşkilâtına dair İlâhî
Emirlerinin mecmuacıkları ve Kaderden gelen Düsturların listeleri ve
geçen yazın işlediği vazifelerin küçücük Sahife-i Amelleri ve Defter-i
Hidemâtlarıdır ki, bilbedâhe, bir Hafîz-i Zülcelâl