Page 80 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 80

82                                                                                        BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


          etmez. Demek İman ne kadar mükemmel olursa, o derece Hürriyet
          parlar. İşte Asr-ı Saadet!..

              S- Bir büyük adama ve bir Veliye ve bir Şeyhe ve bir büyük Âlime
          karşı  nasıl  hür  olacağız.  Onlar  meziyetleri  için  bize  tahakküm  etmek
          haklarıdır. Biz onların Faziletlerinin esiriyiz?

              C-  Velâyetin,  Şeyhliğin,  Büyüklüğün  şe'ni;  tevazu  ve  mahviyettir,
          tekebbür  ve  tahakküm  değildir!  Demek  tekebbür  eden,  sabiyy-i
          müteşeyyihdir, siz de büyük tanımayınız!
              .........................................................................................

              S-Heyhat!  Bize  teselli  veren  şu  ulvî  emeli,  ye'se  inkılâb  ettiren  ve
          etrafımızda hayatımızı zehirlendirmek ve devletimizi parça parça etmek
          için ağızlarını açmış olan o müthiş yılanlara ne diyeceğiz?

              C- Korkmayınız; Medeniyet, Fazilet ve Hürriyet, Âlem-i İnsaniyette
          galebe  çalmağa  başladığından,  bizzarure  terazinin  öteki  yüzü  şey'en
          feşey'en  hafifleşecektir.  Farz-ı  muhal  olarak,  Allah  etmesin,  eğer  bizi
          parça  parça  edip  öldürseler;  emin  olunuz,  biz  yirmi  olarak  öleceğiz,
          üçyüz olarak dirileceğiz. Başımızdan rezâil ve ihtilâfatın gubarını silkip,
          hakikî  münevver  ve  müttehid  olarak  kervan-ı  benî  beşere  pişdarlık
          edeceğiz.  Biz,  en  şedit,  en  kavi  ve  en  bâki  Hayatı  intaç  eden  öyle  bir
          ölümden korkmayız. Biz ölsek de, İslâmiyet sağ kalır. O Millet-i Kudsiye
          sağ olsun!..

              S- Gayr-ı müslimlerle nasıl müsavi olacağız ?

              C-  Müsavat  ise,  Fazilet  ve  Şerefde  değildir;  hukukdadır.  Hukukda
          ise,  şah  ve  geda  birdir.  Acaba  bir  Şeriat  "Karıncaya  bilerek  ayak
          basmayınız..."  dese,  tâzibinden  menetse,  nasıl  Benî  Âdemin  hukukunu
          ihmâl eder? Kellâ... Biz imtisâl etmedik. Evet İmam-ı Alinin (R.A.) adi
          bir  yahudi  ile  muhakemesi  ve  medar-ı  fahriniz  olan  Salâhaddin-i
          Eyyûbînin miskin bir hıristiyan ile mürafaası, sizin şu yanlışınızı tashih
          eder zannederim. (Hâşiye ).

              ------------------
              (Hâşiye): Eski Said, Nurun parlak hâsiyetinden gelen kuvvetli bir ümid ve tam teselli
          ile, siyaseti İslâmiyete âlet yaparak hararetle Hürriyete çalışırken; diğer bir Hiss-i Kablelvuku'
          ile dehşetli ve lâdinî bir istibdad-ı mutlakın geleceğini bir Hadis-i Şerifin mânasından anlayıp,
          elli  sene  evvel  haber  vermiş.  Saidin  teselli  haberlerini,  o  istibdad-ı mutlak yirmi beş sene
                                                 ِ
                                                     ِ
                                                                 ِ ِ
          bil'fiil tekzib edeceğini hissetmiş ve otuz senedenberi  ةسايسلا و ِناطيَّشلا نم للّاِب ذوعَا deyip
                                                           َ
                                                                   ٰ
                                                                َ
                                                  َ َ
                                                            ْ
                                                        َ
                                                                      ُ ُ
                                                     ِّ
          siyaseti bırakmış, Yeni Said olmuştur.
   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85