Page 81 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 81

İLK  HAYATI                                                                                                                         83


               Zirâ  Meşrutiyet,  hâkimiyet-i  millettir;  hükûmet,  hizmetkârdır.
           Meşrutiyet  doğru  olursa,  kaymakam  ve  vali,  reis  değiller;  belki  ücretli
           Hizmetkârlardır.  Gayr-ı  müslim,  reis  olamaz,  fakat  hizmetkâr  olur.
           Farzediniz;  me'muriyet  bir  nevi  riyaset  ve  bir  ağalıktır;  gayr-i  müslim-
           lerden  üç  bin  adamı  ağalığımıza,  riyasetimize  şerik  ettiğimiz  vakitte,
           Millet-i  İslâmiyeden  aktar-ı  Âlemde  üçyüz  bin  adamın  riyasetine  yol
           açılıyor. Biri zayi edip bini kazanan zarar etmez.

                        (Otuz Bir Mart Hâdisesi Hakkında Bir Cevabı)

               Ben  Otuz  Bir  Mart  hadisesinde  şuna  yakın  bir  hâl  gördüm.  Zira,
           İslâmiyetin  meşrutiyet-perver  ve  hamiyetli  fedaileri,  cevher-i  hayat
           makamında  bildikleri  Nimet-i  Meşrutiyeti  Şeriata  tatbik  edip,  ehl-i
           hükûmeti  Adalet  Namazında  kıbleye  İrşad  ve  tam  mukaddes  Şeriatı
           Meşrutiyet  kuvvetiyle  i'lâ;  ve  Meşrutiyeti  Şeriat  kuvvetiyle  ibka;  ve
           bütün seyyiat-ı sâbıkayı, muhalefet-i Şeriat üzerine ilka etmek için bazı
           telkinatta  ve  teferruatın  tatbikatında  bulundular.  Sonra,  sağını  solundan
           farketmiyenler,  hâşa,  Şeriatı,  istibdada  müsaid  zannederek,  tûtî  kuşları
           taklidi  gibi  "Şeriat  İsteriz!"  demekle,  hakiki  maksad  ortada  anlaşılmaz
           oldu.  Zaten  plânlar  serilmişti.  İşte  o  zaman  yalan  olarak  hamiyet
           maskesini takınan bazı herifler, o İsm-i Mukaddese tecavüz ettiler. İşte
           cây-ı ibret bir nokta-i siyah! (Hâşiye).
               ...................................................................

               Hakikaten  bence  Müslüman  neslinden  gelen  bir  adamın  Akıl  ve
           Fikri,  İslâmiyetten  tecerrüd  etse  bile,  Fıtratı  ve  Vicdanı  hiçbir  vakit
           İslâmiyetten  vazgeçemez.  En  ebleh  ve  en  sefih  bile,  sedd-i  rasîn-i
           istinadımız olan İslâmiyete bütün mevcudiyetiyle taraftardır. Lâsiyyema,
           siyasetten  haberdar  olanlar...  Hem  Zaman-ı  Saadetten  şimdiye  kadar
           hiçbir tarih bize bildirmiyor ki; bir Müslüman, Muhakeme-i Akliyesi ile
           başka  bir  dini  İslâmiyete  tercih  etmiş  olsun  ve  delil  ile  başka  bir  dine
           dahil  olmuş  olsun.  Dinden  çıkanlar  var.  O  başka  mes'ele.  Taklid  ise,
           ehemmiyetsizdir.

               Halbuki Edyan-ı Saire müntesibleri; mutlaka fevc fevc muhakeme-i
               ------------------

               (Hâşiye): Gitme, dikkat et; âlihimmet olanlar, o hâdisede sükût ettiler. Garazkâr ceri-
           deler, hakikî  Hürriyetin sadâsını  susturdular. Meşrutiyet pek az adamların üstüne münhasır
           kaldı, Fedakârları da dağıldılar.
   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86