Page 20 - 7. Sayı Ekim-Kasım 2021
        P. 20
     BADEM AĞAÇLARI SABAH GÜNEŞİ SEVER
                                                                                            Nazlı Doğan Özsöz
         Bugün bitiyor anne, tüm acıların,                   Bu evde en çok badem bahçesinin
         tüm yorgunluğun hepsi üzerine                       hakkını vermek geliyor içimden.
         dökeceğim köpüklü suyla akıp                        Üzerimdeki emeği babamdan
         gidecek. Gülsuyu damlatacağız                       fazladır ne de olsa. Annemle en
         beyaz omuzlarına,tertemiz                           sevdiğimiz yerdi. Çok geniş bir
         olacaksın. Sevdiğin gibi, misler gibi               bahçemiz yoktur aslında, evin
         kokacaksın. Anneni uğurladığın gibi                 etrafını saran birkaç karış mütevazı
         uğurlayacağım seni.                                 toprak hepsi. Bahar geldi mi badem
         Odanın içindeki ağır koku bundan                    bahçesine, pıtır pıtır bembeyaz
         sonra ne yapacağımı düşünmemi                       çiçekler açmış o bulut bulut bahçeye,
         engelliyordu, yine de mesele haline                 sandalyelerimizi taşırdık annemle.
         getirmeyecektim bunu. Dışarıda                      Birkaç sene üst üste aceleci davranıp
         esen rüzgâr, çay bardağımın                         erkenden açıvermişti de çiçekler,
         içine doluyor hafif sesli ve komik                  kocakarı soğuğuna aldırmadan
         bir uğultu çıkartıyordu. Tatlı ve                   ağaçların altında almıştık soluğu.
         çocuksu bir yanı olduğunu inkâr                     Her kış baharın gelişini badem
         edemeyeceğim uğultu, rüzgârı                        ağaçları müjdelerdi, biz
         görme arzumu tetikliyordu. Fırtına                  de bu hayatta en
         izlemeyi hep sevmişimdir, özellikle                 sevdiğimiz yerde
         deniz fırtınalarını. Bende bir                      uzun uzun
         şeyleri yıkmanın verdiği rahatlama                  oturur uzun
         hissini uyandırır. Çünkü bir şeyleri                uzun
         yıkabilmek güce ihtiyaç duyar. Bu
         güce sahipsem koca bir gemiyi
         alabora edebilir, denizin dibine
         gömebilirim. Bir şeyleri dağıtma
         arzumu ve dağıttığımda gelen
         rahatlamayı babama borçluyum.
         Onun karşı koyamadığı dağıtma
         arzusu değil miydi beni ben yapan?
         Buluntu Kutusu                                    20





