Page 64 - 7. Sayı Ekim-Kasım 2021
P. 64

KAHVELER MEYDANI


                                                                                                    Mehmet Cebe







         Tanrı “Çıplak olduğunu sana kim

         söyledi” diye sordu. / Yaratılış 3:11

         İncirin tepesinden bir ıslık yükseldi.

         Tüylü yapraklara çarparak ağır
         kokuya karıştı, duyulmadı, ama

         durmadı da... Yalnızca göğe
         söyleniyormuşçasına boşlukta

         sekerek ses aldı ıslık: Bir yavaşlayıp
         bir palazlanarak uzadı, öylece sokağa

         aktı.

         Orta Hakkı, sağ ayağını önde

         tutarak, sıralı misketler gibi duran
         kıraathanelerin ilkinden çıkmış;

         tahta masalardan yükselen taş
         seslerine, fıştlara, füplere ve cümle               Henüz beş adım ilerleyebilmişti

         küfre ensesini dönerek, kaygılı                     ki durdu. Her gün arşınladığı
         insanlara özgü boş bakışlarla eve yol               toprak yolu yadırgarcasına tükürdü

         alıyordu. Alnının çatında iki damla...              yere doğru. Birden gözlendiği
         Sola döndü. Bir yandan yürüyor, bir                 duygusuyla göğe baktı. İkindi

         yandan da söyleniyordu. “Buranın                    vakti gökte yıldız arar gibi bir hâli
         hâlı, kokusu, dostluğu bir başka.”                  vardı ama gök ıssız, sıcak, yarıldı

         Kendini sağlıklı hissederek attığı                  yarılacak... Toprağı eşeledi, tekrar
         adımlar, yanından hızla geçen köy                   yola koyuldu. Tahta bacağı da zorluk

         minibüsünün selam niyetine çaldığı                  çıkarıyordu. “Körolmayasıca”. O,
         kornayla bir perde misali titremişti                incire yaklaştıkça ıslığın sesi soluğu

         ama o, avuç içinde damla damla                      kesiliyor; tökezliyor, bitkin bitkin
         tere dönüşen korkusunu saklayarak                   tütüyordu meydanda. Koca incirin

         selamını da vermişti belirli belirsiz.              önünde adımlarken ıslığı duymadı
                                                             bu yüzden. Ağzından sarkan nefesi

                                                             kesik. Gözleri buğulu.





         Buluntu Kutusu                                    64
   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69