Page 18 - Okul Dergisi Mayıs 2025
P. 18
18 HOŞ BİR SEDA
İZAHI OLMAYAN ŞEYLERİN MİZAHI
lim!” yazmış. Bu, karşıdan gelen zandırmıştır.
insanların tahminlerini alt üst edi- Direktör Ali Bey’in dilimiz için
yormuş ve insanlar da düşündük- bir anahtar olan “Lehçetü’l Ha-
leri olmadığını yazıyı okuyunca kayık (Hakikatlerin Dili)” Türk
anlıyorlarmış. Fakat yanından geç- edebiyatının ilk mizah sözlüğüdür.
tikten sonra bir de arkadan bakma Normal bir sözlükten beklenilenin
ihtimali olduğu için tişörtün sırtı- aksine Osmanlıcanın söz varlığının
na “Ya siz?” yazmış. Tabi insanlar bütünü verilmez, madde başları-
gülmekten kendilerini alıkoyamı- nın söyleyiş biçimleri ve kökenleri
yorlarmış. gösterilmez, diğer söz ögeleriyle
Mizah komik olmaktan farklı- bağ kurarak anlamları yazılmaz,
dır. Mizah içinde zeka ve mantık ancak değişik kullanımlara örnek
barındırırken, eğlenceli güldürüler olabilecek karşılıklar verilir.
bazen düşündürmeyebilir. Sadece Sözlükte yer alan maddelerin
gülmek ve gülünmek için yapıla- sözlükteki anlamları değil, yazarın
bilir. yaratıcı zekasını yansıtan mizahi
Nefes almak bedenimiz için karşılıklar verilir. Sözlükte işlenen
“Mizahın sırrı sürprizdir.” neyse mizah da aklımız için öyle- konu çeşitliliğinden yazarın bir sı-
Aristo dir. Bazen hakikatlerin dilidir ba- nırlamaya gitme gereği duymadığı
zen de bir kaçış yolu. fark edilir. Lehçetü’l Hakayık’ta
“Gülen insan; yani dünyaya ve Direktör Ali Bey için mizah okurun beklentilerinin boşa çıka-
kendisine mizah duygusuyla yakla- saydığım bu iki özelliği de kapsar. rılması ironinin hedefine ulaştığını
şabilen kişi, öfkeli insandan daha Bu kadar girişten sonra biraz göstermesi bakımından önemlidir.
olgundur, daha hazımlıdır.” da Direktör Ali Bey’den bahset- İronideki mizah söylenenle kas-
Zülfü Livaneli mek gerekiyor. Tanzimat Birinci tedilen arasındaki farka dayanır. Ali
Dönem sanatçısı, müfettiş, tiyatro Bey’in sözlüğünün adı “hakikatler-
Kavram olarak Mizah; gerek yazarı, mizahçı, seyyah. Düyûn-ı le” karşılaşacağını sanan okurun
hayatta gerekse sanat ve edebiyatta Umûmiye İdaresi’nin direktörlüğü- mizahla karşılaşması açısından şa-
kullanımı itibarıyla yaşanan ger- nü yaptığı için “Direktör” lâkabıyla şırtma amacına da uygundur. Gelin
çekliğe farklı bir bakış açısıyla ba- anılır. İstanbul’da doğmuştur. Asıl hep beraber bu güzel şaşırtmacala-
kabilen, sorgularken gülümseten, adı Mehmed Âli’dir. Küçük yaşta ra bakalım:
gülümsetirken düşündüren, düşün- Fransızca öğrenmiştir. Eğitiminden
dürürken farklı noktalara dikkatleri sonra müfettiş olarak değişik vila- Ahlâk: Akıl polisi.
çekebilen bir anlatım tarzıdır. “Mi- yetlerde gezmiştir. 1899’da İstan- Âşık: İsm-i fâil.
zah, keskin bir zekânın, sıra dışı, bul’da ölmüş, Anadolu Hisarı’nda Edeb: Yaldızlı hab.
aykırı, ani ve beklenmedik, kimi defnedilmiştir. İsrâf:. Delik kese.
zaman eğlendirici, kimi zaman Başta tiyatro olmak üzere mi- İskelet: İnsân kanaviçesi
sorgulayıcı biçimde, kimi zaman zah ve seyahat edebiyatı alanların- Efkâr: Köhne beyinlere ârız olur
da acımasızca yapılarak kazandığı da eser vermiştir. Tanzimat sonrası bir nevi kurt.
sessiz zaferdir.” (Eker, 2009: 54). Türk tiyatrosunda büyük emeği Akçe: Milyon tohumu.
İzah etmek ise açıklamak, ayrıntılı vardır. İnsân: Ahlâkı bozulmuş vahşî.
bilgi vermek anlamlarına gelir. İlk mizah dergisi sayılan Diyo- İnşaallah: Cevâb-ı red.
Mizah kendisiyle barışık in- jen’de yayımlanan yazıları, Türk Âferîn: Ucuz ihsân.
sanların işidir. Ruh sağılığının da mizah edebiyatının o devirdeki en Baş ağrısı: Bahâne.
bir belirtisidir. Sam Horn “Tongue güzel örnekleri kabul edilmektedir. Balo fistanı: Kuyruklu incir
Fu” kitabında şehrin en uzun bo- Mizah dergisinde bir fıçı içinde yaprağı.
yuyla dikkat çeken genç bir adam- karşısında Büyük İskender’le be- Beşik: Vâlidelerin en kıymetli
dan bahseder. Genç, bakışlardan raber gösteren karikatürün altında mücevherlerine mahsûs mahfaza.
sıkılmış olacak ki, giydiği tişörtün yer alan “Gölge etme başka ihsan Tebessüm: Ağız odu.
ön yüzüne “Ben Basketbolcu deği- istemem.” Mısraını Türkçeye o ka- Tecrübe: Sonbahâr çiçeği.