Page 19 - Okul Dergisi Mayıs 2025
P. 19
HOŞ BİR SEDA 19
Cân sıkıntısı: Şeytânın davâ ve- Sıfır: Gerek erkamda ve gerek Nezle: Burunların iç tarafındaki
kili insânlarda bulunduğu mevki’e göre koylara mahsûs fırtına.
Câhil: Bir şey bilmediğini bil- değeri artıp eksilir. Neşe: En doğru feylesofluk.
meyen. Taş: Soğumuş gönül. Nasîhat: Körükçüoğlu macûnu.
Cüret: Pasaport. Tabîb: Gel sözümü dinle sâde Vesvese: Vicdân eldiveni.
Çirkinlik: Kitâbı açıp okumağı su iç. Yalnızlık: Siyâh câmlı gözlük.
ârzû ettirmez bir cild. Âlim: Bir şey bilmediğini bilen. Yelpaze: Siper-i fitne.
Cesâret: Korktuğunu belli etme- İffet: Elleri temiz vicdân.
mek. İlâc: Kaşıkta çıkan kısmet.
Cüce: Büyük adamların yakın- Gaflet: Taahhüd altına girmek. KAYNAKÇA: Mizah Hayatın
dan görünüşü. Kefâlet etmek. Nimetidir- Mizah Üzerine Anlamlı
Hasta: Sıhhatin kadrini anlama- Gassâl: Âhiret hamamcısı. Sözler
ğa başlayan adam. Fırsat: Her işi beceren bu imiş. Tanzimat’tan Bugüne Edebiyat-
Derd: Merhamet muallimi. Mevlâ yardımcısı olsun. çılar Ansiklopedisi Cilt I
Dost: Bize hizmete hâzır zan- Kıskançlık: Korktuğuna uğra- Türkiye Diyanet Vakfı İslâm
nettiğimiz kişi. manın kestirme yolu. Ansiklopedisi
Dostluk: Fırtınalı havâda içi dı- Kum sâati: Vakit süzgeci. Söylenti Dergi
şına döner bir şemsiye. Kitâb: Efkâr kutusu. Lehçetü’l Hakayık’ta Mizah
Diken: Gül bekçisi. Lisân: Pek uzağı vurur bir silâh. Söylemi- Tuğba YILDIRIM
Zekâ: Sükût etmeği bilmek. Mecnûn: Bizim gibi düşünme- Türk Dil Kurumu Dergisi
Rüyâ: Buluttan beşik. yen. Türk Dil Kurumu Sözlüğü
Zıpkın: Balıkçılar çatalı. Merâk: Bulut.
Sükût: Belâgat. Dehşetli söz. Melek: Yeryüzünde gördüğü- Sadinaz KOCAMAZ
Sevdâ: Sis. müz bütün cennetten koğulanlardır. Türk Dili ve Edebiyatı
Şemsiye: Dostluk gibidir. Yağ- Mahâret: Karda gezip izini belli Öğretmeni
mur zamânı yanında bulunmaz. etmemek. Çamur içinden para top-
Sağır: Kulağı kör. layıp ellerini kirletmemek.