Page 86 - Naklen Öyküler
P. 86
Birlikte gitmeyi tasarladıkları film gösterimdeydi. Sokaklar-
da dolaşırken film afişlerinin önünde dakikalarca durur, film sah-
nelerinden alıntılanan fotoğraflara bakar, birini bile beğenseler,
kendilerinden bir iz bulsalar hemen sinema salonuna girerlerdi. O
filmin konusunu, eleştirisini birlikte okumuş ve kesinlikle görmeleri
gerektiğine karar vermişlerdi. Ayrılmadan önce filmi birlikte izleme
fırsatı bulamamış, ayrı ayrı gitmeyi de istememişlerdi.
Kadın, ilk seansları yeğlerdi. Gece boyu sessizlikte dinlenmiş
sinema salonlarına ilk giren olmayı severdi. Adamsa, günü koştur-
macayla geçirdikten sonra, yorgunluğunu bir sinema salonunda gi-
dermek isterdi. Sonunda gecenin geldiğini bilmenin huzuruyla... Bir
keresinde birbirlerinden ne denli farklı olduklarını kanıtlamak için
adam, bu farklı seçimlerini kadına karşı kullanmıştı.
Parktan ayrıldıktan sonra ayakları adamı sinemaya sürükledi.
Günün erken bir saatiydi. Dinginlik arıyordu; özel kıldıkları filmde
ve kadının seçimi olan seansta… Film bittiğinde belleğinde tek sah-
nesi kalmamıştı. Ne de olsa artık, paylaşacağı ya da yorumlayacağı
kimsesi yoktu. Kadınsa, aynı gün, ama son seansta o filmi izledi;
daha doğrusu izler gibi yaptı. Yine gecikmeyle...
86