Page 83 - Naklen Öyküler
P. 83
Ayrılık konuşmasını yapmaktan çok korkmuştu adam. İnsanın
insandan korkusu yüzünden değil... Kadın bağırıp çağırmazdı. Ya-
şanmış güzellikleri yıkarcasına sorun yaratmazdı. Adam çok iyi bi-
liyordu ki bırakıp gideceğini söylediğinde, kadın sesini çıkarmadan
bırakılıp kalacaktı. Adamın yaşadığı, insanın sevgiden korkusuydu.
Adam ne zaman kadını kırsa sessiz bir duvarla karşılaşmıştı.
Kırıldığının izleri, ancak her şey yoluna girdiğinde, o da en silik ha-
liyle belirirdi. Kadının sevmekten anladığı buydu. Coşku anlarında
eşsiz tepkiler verirdi; adamın bir anlık duyarlığını anlarca coşkuyla
kutlardı. Belki de kadının kırılıp incinmeye karşı kalkanıydı sev-
gi. Adam, bir yandan bunları kadının özgünlüğü olarak algılarken
bir yandan da ona ayak uyduramamanın korkusunu yüreğine dol-
duruyordu. Karşısındakinin duygu yoğunluğuna erişemediğini, ye-
temedikçe de içinde coşkunun eksildiğini düşünüyordu. Adam artık
sevginin seçkinliğini yaşayamıyordu; boğuluyordu, tükeniyordu.
Sorunlar gözünde büyüyordu, asla çözülemez oluyordu. İlişkisi yok
oluyordu. Adamın yaşadığı, insanın yoğun duygulardan korkusuy-
du. Sanki böylesi çok sevilmekten korkuyordu. Ne pahasına olursa
olsun bu yaşadıklarından kurtulmak, uyarısız kalmak, pervasız ve
yalnız kendisiyle olmak istiyordu. O anda en son isteyeceği, bu sev-
giye emek vermekti.
İlişkileri oldu bittiye geldi.
İlişkileri bitti.
En azından bir süre böyle olduğunu sandılar. Yine de adamın
içinde dinginlik yoktu, kıvranma sürüyordu. Kıvranmasına yol açan,
özlem miydi, yoksa alışkanlıklara son verişinin keskinliği mi? Ara-
daki çizgiyi çizemiyordu.
83