Page 65 - Tuğba Zengin
P. 65
“Ebeveynlerinizin sizin peşinizden gelmesi gerekiyor.” Bu sözü
duyar duymaz annelerimize yalvarmaya başladık:
“Anne lütfen binsek ne olur? Siz yürümeye gelmiştiniz zaten,
hem yürümüş olursunuz hem de çocuklarınızı mutlu etmiş
olursunuz.” diye yalvarmaya vaşladık.
“Tamam bir düşünelim…” Dediler. İşte o anda ortalığı büyük bir
sessizlik kaplamıştı. Bu sessizliği ilk bozan tabi ki de Rüzgar oldu.
“Ne karar verecekler acaba?” diye fısıldadı bize. Biz de:
“Nereden bilelim!” diye bağırdık İrem`le. Yaklaşık beş dakika
sonra annemler:
“Tamam binebilirsiniz, ama öncelikle bir şey yapmalıyız.”
Dediler.
“Tabi ne isterseniz.” Dedik hevesle.
“Öncelikle koltukları silmemiz gerekiyor.”
“Ne, neden?”
“Sizce? Şu anda en büyük sorunumuz ne?” Diye sordular.
“Dört tekerlekli bisiklete binememek.”
“Sizin dünyadan haberiniz var mı acaba? Hani dünyayı kasıp
kavuran bir virüs var ya?
“Aaa evet doğru, haklısınız, mantıklı…” diye geçiştirmeye
çalıştık o anda ama elbette biliyorduk ki Covid 19 çok ciddi bir
durumdu. Biz o anın heyecanı ile bunu düşünememiştik.
Bisiklete bindiğimizde iç tasarımının çok ilginç olduğunu
gördük. İki tane pedalı vardı. Ben:
“İlk kim sürecek?” İrem:
“Sen sür.”
“Tamam, ama belki ilk Rüzgar sürmek ister. Rüzgar:
“Yok ben böyle iyiyim.”
“Tamam o zaman.” Diyerek sürmeye başladım. İlk denemem
olduğu için başarılı olamayacağımı biliyordum ama bu kadar
65