Page 100 - Neşide Dergisi 6.Sayı
P. 100
Şiir
Cengizhan KONUŞ*
Putlarımı
Kırmadan Önce
bir sabah aralanır kapısı demirden dağların
alıp gelirim mavi önlüklü öğrencileri
yağ ve tütün kokan elleriyle işçileri
anneleri ve babaları
alıp gelirim kulakların örsüne çın çın ses vuran
kalem öpen cesur vicdanlı kâtipleri
şaşılacak şey kasıklarında kasnaklarıyla atlar
bağrımda çiğnenecek yurt aramaktalar
sırtına ipek değmemiş annem
basmadan ağıtlar biçiyor kendine gecelerce
acıyor içimin çiçekli yanı
çıkıp şehrin sokaklarına
beni azaltan
beni yağmura karşı yenik gösteren
uzun yolculuklar aramaktayım
adımlarım beni kanlı bir eyleme çağırmakta
kanlı ve bir o kadar da delilik bunun anlamı
yatağını soğutmamak için
bir çocuk resmi sokuyorum ölümün koynuna
bir çocuk: kalbi Allah'a ayarlı
kötü bir müsveddeyim insanların içinde
yaşadıklarımın hemen öncesinde yıprandığımı kimse bilmiyor
kimseye anlatamıyorum
ruhumun alıntı yapılamayacak kadar yalnız bir cümle olduğunu
gelişen ve durmadan küçülen bu dünyada
kâfir iğnelerle sınanmaktayım
beni aynalara beyaz ve medeni gösteren dünyayı alın başımdan
esmer ve barbar olmalıyım elbette
evleri, sokakları, kalbimi koruyan bir şey var
gömleğimi uçurumlara dayadığımda fark edebildiğim bir şey
beni putlarıma karşı muzaffer eden bir şey
balkonlara çağırıyorum işte kendimi
balkonlar, evlerin göğe açılan yerleri
damla damla yağsın içime çocuk sesleri
susturulan bir sese dönüşürken zihnim
vahiy bekleyen peygamberi karşılıyorum avluda
gırtlağıma kutsal sözler yapışmıyor nedense
duaya dayanarak bariz bir yanlışlığı anlatıyorum oysa ben
hıncımın bilekleri kan
böyle giderse utancımı cinayete sebep göstereceğim
utanmak demişken
sabırsız tellakların keselediği lekeye benziyorum
yontuyorum kendi canımdan etimi
burası ufka bakarak ağlayan yerlilerin ülkesi
yönümü öteye çevirip unutulmuş şarkıları mırıldanıyorum
baksam korkacağım şehrin şakağındaki dövmeden
baksam yerlilerin ellerinin hayatın avuçlarında olduğunu göreceğim
göreceğim ve boğacak beni tasmam
* Şair.
98