Page 16 - Başak Dergisi TEMMUZ 2021 4. Sayı
P. 16
Okumak Üzerine
Dr. Öğretim Üyesi Berker KURT ile Söyleşi: Kariyer İnşaası ve Akademik Dünya
DR. Ramazan ERYILMAZ
bölümünü etkileşimsiz dinlemeye ayırma gibi olumsuz durumlar yaşadıklarını ifade ettiler. Türkçe Danışmanı
Etkileşimsiz dinlemeye bir açıklama getireyim: bireylerin tek taraflı gerçekleştirdiği dinle-
me. Radyo dinleme, müzik dinleme, film- video izleme gibi. Pandemiden önce böyle miydi? Ülkemizde -muhtemelen başka ülkelerde de- okumanın önemine dair güçlü bir söy-
Buna kesin bir cevap veremem ama bu kadar olmadığı kesin, diye tahmin ediyorum. lemle karşı karşıya kalırız. “Okuma’nın” burada neye gönderme yaptığını da biraz açalım.
Bu örnek ve açıklamaları neden verdim? Çünkü bir eğitimci ve veli olarak, yarın Modern dönemde kitlelerin eğitimi önem
okullar yüz yüze eğitime açıldığında karşılaşacağım öğrenci yapısı üç aşağı beş yukarı böyle kazanmıştır. Geleneksel dünyada eğitim alma-
olacak. Yaklaşık bir buçuk yılda edindiğimiz bu olumsuz özellikleri, bir buçuk yılda normale nın gerekliliği veya öğrenme hazzı herkese na-
çevirebilecek miyiz? Hayır, bu kadar uzun zamanımız yok. Öyleyse çocuk, anne, baba, öğ- sip olacak bir şey değildi; bunu başka bir bö-
retmen kim varsa eğitimin paydaşı olan, şimdiden başta teknoloji kullanımı olmak üzere dil lümde başka bir açıdan ele alacağız. Dünyanın
gelişimini ve sosyalleşmeyi engelleyen ne varsa bunlara karşı savaşı başlatmalıyız. her yanında eş zamanlı ve eş biçimli olmasa da
kitlelerin topluca eğitim alması görece yeni bir
Dr. Ramazan ERYILMAZ: Öğrencilerimize ve okurlarımıza dergimiz vasıtası ile iletmek olgudur. Eğitim sürecinde, ilk yapılacak iş de
istediğiniz başka neler var hocam? tabii ki okuma yazma eğitimi olunca Türkçe’de
de eğitim alma işi ile okuma-yazma öğrenme
Dr. Öğretim Üyesi Berker KURT: işi eş anlamda kullanılır olmuş. Zaten uzunca bir dönem -Osmanlı dönemi de dahil edilerek
Ramazan Hocam sorunuzdan, sohbetimizin sonuna yaklaştığımızı anlıyorum. Tekrar söylüyorum- geniş halk tabakasında okuma yazma öğrenildikten sonra maksat hasıl olmuş,
teşekkürlerimi iletiyorum size ve kurumunuza. Beni onurlandırdınız. Çocuklarımıza ve genç- mektepten mezun olunmuştur. Bir yandan da günümüze gelene kadar okuma yazma bilenle-
lerimize, eğitimlerinde, yaşamlarında başarılar diliyorum. Kendi imkânları dahilinde ulaşabi- rin toplumdaki oranına bakmak da faydalı olacaktır. Okumanın eğitim almak ve okuyabil-
lecekleri yere kadar gitmeye çalışsınlar. En ufak zorlukta pes etmesinler. Doğrudan ve doğru mek becerisi ile birlikte ele alınması üzerine daha çok söz söylenebilir ama biz burada kalalım.
yoldan asla sapmasınlar. Ne veya kim olurlarsa olsunlar, mutlaka vicdan sahibi olsunlar ve
kararlarını verirlerken mutlaka vicdanlarının sesini dinlesinler. Kendilerine yapılan iyiliği Birçok öğretmenin öğrencisinden, velinin çocuğundan okuma alışkanlığı kazanması-
de kötülüğü de asla ve asla unutmasınlar. Kötülüğü durumuna göre sineye çekebilirler ama nı ve bunu devam ettirmesini istediğini gözlemleyebiliriz. Bu uğurda öğretmen veliden ya da
iyiliği asla karşılıksız bırakmasınlar. veli öğretmenden yardım da isteyebilmektedir. Nasıl ki geçmişte okumanın ya da okuyabil-
menin eğitimin bizzat kendisi olduğu düşünülüyorsa bugün başka motivasyonlarla okuma
becerisinin eğitimin baş hedeflerinden olduğunu görüyoruz. Okuma, yazma, dinleme, ko-
nuşma becerilerinin, temel dil becerileri olmak bakımından zaten yoğun bir ilişki içinde ol-
duğunu biliyoruz. Bu açıdan dil becerilerinin eğitimin temelinde olduğunu da söyleyebiliriz.
En başta söylediğim gibi okuma becerisinin önemi üzerine zaten yeterince söz söy-
lendiği için bu bağlamda söylenecek çok bir şey yok. Fakat esaslı bir soru sormak istiyorum.
Neden eğitim sistemimizin figürlerinin tamamı okuma becerisinin önemi üzerinde durmak-
tayken, birçok çalışma, faaliyet ve teşvike rağmen neden tatmin edici bir sonuca ulaşamıyoruz?
Öncelikle bu hedef bağlamında, tatmin edici sonuçlara ulaşılamadığı-
nın göstergeleri hem ulusal hem de uluslararası düzeyde öğrencilerimizin durumu-
nu gösteren sınavların verileridir. Türkçe öğretmeni olarak ya da buna gerek yok
iyi bir gözlemci olarak, okuma alışkanlığına sahip olma ya da okuduğunu anlama
becerisi konularında öğrencilerin ötesinde ülke olarak yetersiz olduğumuzu görebilirsiniz.
Herhangi bir meseleyi ele alırken imkân olduğu nispette perspektifi geniş tutmak gerek-
tiğini düşünürüm. Burada da aynı şekilde okuma becerisi ve kültürünü tarihsel ve toplumsal ba-
kış açısıyla ele almak gerekmektedir. Her zaman olmasa da çoğu zaman etimoloji (köken bilgisi)
işimizi kolaylaştırır.
15