Page 69 - Çatalca'da Eğitim - Sayı 1
P. 69
YUNUS EMRE
sığmam; ama inanan kulumun kalbine sığarım.” diye bu- niyet içermez. İbadetler emredildiği için yapılır, karşılı-
yurmuştur. O yüzden gönül Allah’ın evidir; Kâ’be kadar ğında Cennet’in vaadi ise ilâhî bir ihsandır.
mukaddestir.
Cennet Cennet dedikleri
Gönül Çalab’ın tahtı Birkaç köşk ile birkaç huri
Çalab gönüle baktı İsteyene sen ver anı
İki cihan bedbahtı Bana seni gerek seni
Kim gönül yıkar ise
Yûnus’un gayesi bu sözler ile tıpkı Mevlânâ Celaleddin
Çünkü Allah’a dost olmak Hz. İbrahim gibi olmaktır. gibi aslına, yaratıldığı yere, Allah’ın ircii(dön) emrine
Halil olup dost olmak oğlunu kurban etmeyi bile göze hazır olacak hale gelmektir. Ölüm bu gayeye engel ola-
almaktır. Ama İsmail olmak da başka bir mertebedîr. bilir mi ki?
İlahi buyruğa hiç tereddüt etmeksizin teslim olmaktır. “Eğer beni öldüreler
külüm göğe savuralar
İsmail’em hak yoluna
Cânımı kurban eylerem, Toprağım anda çağıra
Çün bu cânım kurban sana, bana seni gerek seni”
Koçu kurbanı neylerem” Çünkü insân, bir kaç damla kan ve bin endişeden oluşan
değil mi? Bu büyük sancının çaresi ne diye sorar kendi-
der Yûnus. Davası, aşk ile cânı ölümsüzleştirmektir.
sine... Sonra da hakka sığınır. Dosta sığınır.
Ben gelmedim davi için “Niyetim ol şehre varam
Benim işim sevi için Feryad ü figan koparam”
Dost’un evi gönüllerdir
Gönüller yapmaya geldim Neyin feryadıdır bu? Necip Fazıl’ın deyişiyle;
Mutlak güzelliğin izleri ile bezeli kainatta var olan her “Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim
şey aşkın eseridir. Alem(ler)in yaratılış gayesi aşktır. Bu Minicik gövdeme yüklü Kaf Dağı
aşk özün özüdür. Yûnus’a göre alem(ler) bizi Allah’a ve Bir zerreciğim ki arş’a gebeyim
Allah aşkına götürür. Yûnus, bu yaklaşımıyla dünyaya Dev sancılarımın budur kaynağı”
gelişinin hikmetini dile getirir. Aşkı da ölüm kıyısında- Zerrecik, dev sancılara gebedir çünkü. Esasında Yûnus’u
dır. Ya da ölüm onun için aşkın şiddetle artmasından tazeleyen şey nedir bilir misiniz? Birisi dostluk, ötekisi
ibarettir.
de ebedîyet tutkusudur.
Ten fânidir, cân ölmez, Ol dost bana nazar kıldı
Çün gitti geri gelmez, Taze civân oldum bugün
Ölür ise tenler ölür,
Cânlar ölesi değil.” Her gün yeniden doğarız
Çünkü cân, cânana verilmek içindir. Cânana verilmeyen Bizden kim usanası
cân tendir. Bir gün toprağa karışıp gidecektir. Yûnus’a Bu yaklaşımıyla da Yûnus, hayatı değiştirmenin yolunun
göre Hakk’ın görünme yeri olan gönül sahibi, ma’rifet kişinin kendisi ile sınırlı kalmamasından geçtiğini söy-
nûru ile parlayan irfân ehli, cânana, cân vererek ebedî- ler. Her şeyden ve herkesten kendisini sorumlu tutma-
leşir. yınca ârifin, irfânı tamamlanmış olamaz.
İş bu söze hak tanıktır Bir niceye verdim emir
Bu cân gövdeye konuktur Devlet ile sürdü ömür
Bir gün ola çıka gide Yanan kömür kızan demir
Kafesten kuş uçmuş gibi” Örse çekiç salan benem”
İçinde âşk kırıntısı bulunduran toprak bile cânlıdır. Yûnus, sâde bu da değildir. Toprak adamın sancı çekme-
Menfaatsiz sever. Gayesi Allah’ın rızasıdır. Garez ve art si, kendisini ve evreni doğurmasının da adıdır.
2021/1 69