Page 70 - Çatalca'da Eğitim - Sayı 1
P. 70

Benem ol aşk bahrısı denizler hayran bana    Rabbe’l- alemin (tüm alemlerin Rabbi) düsturu ile bir-
             Derya benim katremdir erreler umman bana     likte “Göklerin ve yerin yaratılması, dilleriniz ve renkle-
                                                          rinizin farklı olması da O’nun (varlığının ve kudretinin)
             Zerrenin ummana, ummanın zerreye dönüştüğü yerde   dillerindendir…” (Rum süresi 22) âyeti kerimesinden
             dün ile yarın kalır mı? Bunu gündelik dille nasıl dile   de hareketle, birçok sosyal meselemizin çözüm anahta-
             getirebilir ki insân? Ona kuş dili gerekmez mi? Hz. Sü-  rını şöyle sunar bizlere:
             leyman’ın kuşlarla konuştuğu dile sahip olmadan nasıl
             söylenebilir ki kanatlarımızı yakan hakikat ateşi? Şâirin   Yetmiş iki millete bir göz ile bakmayan
             deyişiyle                                    Halka müderris olsa hakikatte asidir
             “sevda derinlerdedir, oysa Ferhad üstünü kazmada dağın...”     Bu aşk kitabının nüshası içeridedir. Çünkü ancak, aşkı
                                                          olanın dilinden zehir dökülmez. “İşidin ey yarenler aşk
             “Sendeki seni dinle, hakkı bilmenin ilk yolu budur. Çün-  bir güneşe benzer Aşkı olmayan gönül misal-i taşa ben-
             kü ancak kendini bilen Rabb’ini bilir” diye buyrulmuş-  zer Taş gönülde ne biter dilinden ağu tüter Nice yumu-
             tur.
                                                          şak söylese sözü savaşa benzer” Necip Fazıl’ın sesleni-
             Beni bende deme ben bende değilem            şiyle Yûnus’a şunu söylemeli:
             Bir ben vardır bende benden içeri            “Rüzgâra bir koku ver ki, hırkandan
             Süleyman kuş dilin bilür dediler             Geleyim izine doğru arkandan
             Süleyman var Süleyman’dan içerü
                                                          Bırakmam tutmuşum yakandan
             Bu içtekinin ne olduğunu bilirsek eğer Yûnus’un eşref-i   Medet ey Yûnus’um dervişim medet”
             mahlûkât olan insâna sevgisinin, Batı’nın hümanizmin-  Galiba bizler de o Türkmen kocasının üç satırına sığınıp
             den ne kadar farklı olduğu da kristalize olur. Bu bahse   “hamdım, piştim,yandım” diyerek bahsin bitmeyeceğini
             ileride belki yeniden döneriz diye Yûnus’un neden   bile bile bitirmeliyiz.
             hümanist olmadığına burada girmeyeceğiz. İnsanı, Al-
             lah’ın yeryüzündeki bir tecellisi olarak gören Yûnus, yâ









































         70            2021/1
   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75