Page 24 - Neşide Dergisi 5.Sayı E-Book
P. 24

tecrübesine  ket  vurmakla  kalmaz,  siyasetin  üze-
                                                         rine  askerî  ve  sonrasında  da  yargısal  vesayeti
                                                         demoklesin  kılıcı  gibi  asar,  bir  kâbus  oluşturur.
                                                         Yassıada uçağına bindirdiklerinde ‘Hepiniz imha
                                                         olacaksınız.’ gibisinden tehditler ile yüreklere kor-
                                                         ku salarlar.
                                                            27 Mayıs olduğunda hiçbir maddî birikimi ol-
                                                         mayan aile sıkıntıya düşmüştür. Daha genç yaşta
                                                         ayakta durmayı öğrenmiş olan üç evladı da o zor
                                                         şartlarda  çalışmış,  hem  evlerini  geçindirmenin
                                                         hem  de  babalarına  para  göndermenin  zevkini
                                                         tatmışlardır.  Yassıada  mahkemelerinde  idama
                                                         mahkûm edilmiş, cezası ömür boyu hapse çevril-
                                                         miştir. Yargılamanın ardından Kayseri Cezaevine
                                                         yollanan Tevfik İleri ağır hastadır. Doktor kapıdaki
                                                         görevli askere, “Durumu ağır, üşüyor, kapıyı kapa-
                                                         tın.” der. Üstünde sadece bir battaniye vardır ve
            kanlığı,  Devlet  Bakanlığı,  Başbakan  Yardımcılığı   tir tir titrer. “Lütfen kapıyı kapatınız.”  “Hayır efen-
            yaptı.  Sabahleyin  gazeteleri  okurken,  aleyhinde   dim,  emir  böyle.”  derler.  Merhametle  kendisine
            haber göremeyince eşi Vasfiye Hanım’a şöyle ses-  battaniye veren hemşireye çıkışan askerî görevli-
            lenirmiş Tevfik İleri: “Demek ki, dün milletimiz için   ye hemşire: “Ben size mesaimle bağlıyım, vicda-
            hayırlı bir iş yapmamışız Vasfiye Hanım!”    nımla değil!” diye konuşur. 1960’ta sapasağlam
                                                         90 kilo olarak tutuklanan Bakan Tevfik İleri çektiği
               Bakanlıkları  döneminde  gerçekleştirdiği  ic-
                                                         sıkıntı ve azap sonu hastalanır. Kanser olmuştur.
            raatların  bazıları  şunlardır:  Din  derslerini  ilkokul
                                                         1961  yılının  son  günü  erimiş,  tükenmiştir  ve  40
            programlarına  soktu,  din  derslerinin  okutulup
                                                         kilo ile Ankara Hastanesi’nde dünyaya veda eder.
            okutulmama  kararını  velilerin  seçimine  bıraktı.
                                                         2 Ocak 1962’de cenazesinin kaldırılacağını haber
            1930 yılında kapatılan İmam Hatip Mektepleri’nin
                                                         alanlar, Hacı Bayram Camii’ne koşar. Mahşeri bir
            yirmi yıl sonra yeniden açılmasına öncülük etti. İs-
                                                         kalabalık…  Sevenleri  gizledikleri  bayrakları  bir
            tanbul’da  Yüksek  İslam  Enstitüsü’nü  kurdu.  Köy
                                                         bir  tabutun  üzerine  sererler,  Tevfik  İleri’yi  eller
            Enstitüleri’ni  yeniden  düzenleyerek  öğretmen
                                                         üzerinde  önce  Sıhhiye’deki  kiralık  evinin  önü-
            okullarına dönüştürdü. Atatürk ve Orta Doğu Tek-
                                                         ne  getirirler,  sonra  yine  eller  üzerinde  Cebeci
            nik Üniversitelerinin açılışını gerçekleştirdi. Kara-
                                                         Asri  Mezarlığı’na  kadar  götürürler.  Eniştesi  Na-
            deniz Teknik Üniversitesinin hazırlık çalışmalarını
                                                         zım Kurşunlu ona ‘Memleket aşkıyla büyülenmiş
            gerçekleştirdi.  İlk  Boğaz  Köprüsü  projesi  onun
                                                         adam’ dermiş. Bizce O herkesi büyüleyen adam-
            zamanında  ihale  aşamasına  kadar  geldi,  ancak
                                                         dı. Günlüğünün bir yerine şöyle yazmıştı: “ ... Saat
            1960 darbesi nedeniyle proje 10 yıl sonra gerçek-
                                                         beş. Dünya İblis cenneti, ahiret İsmail teslimiye-
            leşebildi. Aralarında  Hirfanlı’nın  da  olduğu  yedi
                                                         tidir. Rahat uyudum. 4.30’da uyandım. Vasfiyem
            adet baraja imza attı. Okullar yaptırdı, yollar açtı,
                                                         de ve belki kızlarım da bu saatte uyanıktır. Ve Al-
            eğitim, bayındırlık ve ulaştırma alanlarında sayısız
                                                         lah’a niyaz etmektedirler. Hemen kalktım abdest
            esere imza attı. Bakan Tevfik İleri’nin sözlüğünde
                                                         aldım, namazımı kıldım. Ve Allah’ımızın lütfu olan
            ‘ben’ yoktur. Türkiye lehine ise kendisinin zarara
                                                         bu güzel ve alacakaranlık sabahta muazzez mem-
            uğramasının, tenkit edilmesinin hiç önemi yoktur.
                                                         leketimiz,  yuvalarımız,  çocuklarımız  ve  kendimiz
            Makamı  milletine  hizmette  vasıta  görür,  “Bakan
                                                         için dua ve niyazda bulundum…”
            olduğumu  imza  atarken  hatırlıyorum.”  der.  27
            Mayıs’a kadar çocukları okulda ve mahallede kim   Hayatını  memleketine  ve  milletine  vakfetmiş
            olduklarını gizlerler, kimseye söylemezler. Giyim   bir insandı Tevfik İleri. Acısı hiçbir zaman şikâye-
            kuşamları  sadedir.  Okul  önlüklerini  birkaç  sene   te dönüşmedi. İsmiyle müsemma olmuşlardandı.
            giyerler. Anneleri kızların eteğinin boyunu biraz   Allah her dem imdadına yetişmiş, gönlü hikmetle
            uzun tutar, içine katlar, kızlar boy verdikçe söker   dolmuştu. Nitekim Kayseri’den yazdığı son mek-
            uzatır. Ütülese de izi belli olur ama bunu dert et-  tuplarından birinde şöyle demiştir: “Allah var. Bü-
            mez çocuklar. Bakan kızı olup üç yıl okulda aynı   yük Allah var. Her şeyi görüyor, biliyor… Gerisi lâf
            formayı giymek nasıl bir gönül dünyasını gerek-  u güzaf. Yapılacak tek şey tebessüm etmektir. Size
            tirir? Ancak hapse atıldıktan sonra Tevfik İleri’nin   mal mülk servet bırakmadım. Ama şerefli, namus-
            evlatları  göğüslerini  gere  gere  babalarının  kim   lu, erkek bir ad bırakabildim. Hiçbir zaman başı-
            olduğunu söylerler. Ve sonun başlangıcı: 27 Ma-  nız yere bakmayacaktır. Bununla müteselliyim, siz
            yıs 1960. 27 Mayıs, Türkiye’nin demokratikleşme   de bununla iftihar edeceksiniz.”
          22
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29