Page 14 - Çolpan Dergisi 4. Sayı
P. 14

Kapak Dosyası

          Karantinanın Getirdikleri










                                                                                                     Hiranur KARATAŞ



          B                                                                         bile kalacağız. Sonuçta küçük bir olay değil.
               en müzik dinlemeyi çok seviyormuşum as-
           lında da haberim yokmuş! Bunu karantina   İçimizde hep bir               Nasıl bir kardan adam yapmak için minik
           günlerinde evde boş boş ‘Ne yapsam’ diye   tereddüt vardır               bir kartopunu yerde sürerek büyütüyoruz ve
           geçen  boğucu  günlerimde  fark  ettim.  O                               kocaman bir kar yığını oluyor, işte bu virüs de
           yağmurlu günlerde bir de karantina içimizi   ama çaresiz                 bunun gibi büyüdü ve çoğaldı. İşler daha da
           kararttı birazcık. Yeni huylar, hobiler edindik.                         kötüye gidiyordu. Biz de iyiye gidiyor sayı-
           Tabii bunların hepsi iyi hobiler değil. Özellik-  kaldığımızda,          lamazdık. İnsanoğlu yaşadıklarından çabuk
           le de teknolojik cihazlara sakızmış gibi bağ-  hiç çıkış yolu            etkilenen bir varlık. Bu karantinada kafamı-
           lanmamız…                                                                za birçok şeyi taktık istemesek de. Bunlar da
                                                    kalmadığında                    bizim iyiliğimize olmadı. Ama işin şu tarafı
           ‘Evin içinde yapılacak çok bir şey yok.’ diye                            da  var;  belki  de  yapmak  isteyip  de  çoğu
           diye başta önemli olan şeyler de önemsizleş-  ona sarılırız.             zaman yapamadığımız anılar yaşadık. Ağ-
           ti aslında. Bu arayışlar içinde günler, haftalar                         ladık halimize, güldük izlediklerimize. Gittik-
           hatta aylar geçiyordu. Bağlantılar görünür   mizde saklarız ve tek başımıza karar veririz.  çe umursamazlaşıyorduk. Artık bazı şeylerin
           dünyada görünmüyordu artık, iç dünyamız-  Genelde de böyle oldu bu zamanlarda. Çok  kafamızda yer edinmesine izin vermiyorduk,
           da yaşatıyorduk onları. Ne görebilecek kim-  bireyselleştik,  sadece  kendimiz  için  yaşadık  onları  takmıyorduk.  Sabır,  sevinç  kapısının
           se vardı, ne de anlattıklarımızı dinleyecek…  belki de. Güzel olanı değil, bizi eğlendireni  anahtarıdır.  Bunu  aklımızdan  çıkarmazsak
                                                uyguladık çoğu zaman… Eğlenmek için ya-  ileride mutlu günler bize armağan edilecek-
             ‘Hatırlamak  için  yavaşlar,  unutmak  için   şadık biraz. Fakat çok da eğlendiğimizi dü-  tir.
           hızlanırız.’ demiş Albert Camus. Biz de belki   şünmüyorum,  genelde  karamsardık  zaten.
           yavaş yaşadık  son  zamanlarımızı  ama  ile-  Biz aslında keyiflenmek istedik ancak koşul-  Uzun lafın kısası, bu karantina sürecinde iyi
           ride  eminim  ki  çok  iyi  hatırladığımız  nadir   lar buna yetemedi. Evin içinde de gerçekten   de günler yaşadık, kötü anlar da biriktirdik.
           şeylerden olacak bu zamanlar. Belki yaptı-  bir yere kadar yapabiliriz bazı şeyleri. Sıkıl-  Ama işin gerçeği elden bir şey gelmeyince
           ğımız saçmalıklara güleceğiz, belki de kaçır-  dık,  bunaldık  ama  karanlığın  sonunda  da   kabullenmek kolaydır. Biz de yaşadığımız bu
           dığımız onca zamana ve fırsata yanacağız.   illa ki güneş vardır, öyle değil mi? Umudum   durumu artık kabullendik, ona alıştık. Salgın
           Bunu yaşayıp görebiliriz ancak. Elden bir şey   şu ki eskisi gibi maskesiz gezebiliriz. Çok şey   ilerlemeden  çok yapmak  istediğimiz  şeyleri
           gelmeyince insan en yapmayacağı şeyi bile   istemiyorum,  yalnızca  eski  hayatımın  geri   umarım  gerçekleştiririz,  ‘Bunu  da  yaptım’
           yapabiliyor.                                                             diyerek bir nebze de tatmin olmuş oluruz…
                                                gelebilmesi  dileğim.  Zaten  o  gelirse  çoğu
                                                şey mümkün kılınır.
           İçimizde hep bir tereddüt vardır ama çare-
           siz kaldığımızda, hiç çıkış yolu kalmadığında   Bunu bizim için bir farklılık gibi de düşünebi-
           ona sarılırız. O bazen bizi annemiz gibi sıkı   liriz. Böyle virüsler çok çok nadir gelir. Ama
           tutar ve bırakmaz. Kötü olanı seçmememiz   farklılıklar güzeldir. Her ne kadar acı olsa da,
           için çabalar ama bazen de artık bizi koru-  onları başta kötü görsek de alışıyoruz neti-
           maktan,  kollamaktan  sıkılır ve  iyi  olmayan   cesinde. İleride iyi veya kötü bir şekilde de
           yolu  da  aklımıza  masum  gibiymişçesine   olsa illa ki birilerine anlatacağız yaşadığımız
           sokar. Aslında  farkındayızdır  onun  kötü  ol-  bu  durumu.  Belki  durduk yere  aklımıza  bir
           duğunun ama bir bebek gibi konuşamayız,   anda gelecek, belki de gece bu zamanlar-
           başkalarına anlatamayız, duygularımızı içi-
                                                da  yaşadığımız  olayları  hatırlayıp  uykusuz

        14
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19