Page 18 - Çolpan Dergisi 3. Sayı
P. 18

18



        Atatürk ve Müzik                                                                      Süleyman ÇAKMAK


       B                                      olan insan hayatı ise musiki behemehâl vardır.     Mızıka-yı Hümâyün, İstanbul’dan
                                                                                                  Müzik Öğretmeni

        Bir lider düşünün! Hayatının hemen hemen her
        evresinde bir ulusun var olma mücadelesine
                                                                                    Orkestrası adını almıştır. (1924)
        öncülük eden, yüzlerce yılda bir gelen, özel   Musikisiz hayat zaten olamaz. Musiki hayatın   Ankara’ya nakledilerek Risayeti Cumhur
                                              neşesi, ruhu, süruru ve her şeyidir. Yalnız musi-
        vasıflara sahip, ne yaptığını bilen, geleceği gö-  kinin nevi şayan-ı mütalaadır.”
        rebilen, düşlerine hayallerine inanan, insanüstü                           Müzik öğretmeni yetiştirmek amacıyla
        akla ve zekaya sahip olan bir lider. İşte o lider   Yani; müziğe yaraşır olanı yapmak gerekmek-  Musiki Muallim Mektebi açılmıştır.
        milletimizin ve ulusumuzun başına gelmiş en   tedir demiştir.               (1924)
        güzel şey ATATÜRK’tür.
                                              Atatürk çağdaş uygarlıkta sanatı olmazsa ol-    İstanbul Darülelhan Şark Musikisi
        Milli mücadelesini vermiş,  muzaffer olmuş Türk   maz koşul gördüğünün açık ifadesidir. Atatürk   şubesi kapatılmış okulun adı da İstanbul
        Milleti’nin uygar toplum olabilme ve muasır me-  müzik eğitimi almamıştır fakat onu tanıyan   Konservatuarı olarak değiştirilmiştir.
        deniyetler seviyesine ulaşabilme savaşı ise yeni   insanlar Türk Müziği makamlarını bildiğini ve   (1926)
        başlamıştır. Diğer toplumlardan geri kalmama   bazı şarkı ve türküleri başarılı bir şekilde icra
        çağa ayak uydurma politikaları hayata geçiril-  ettiğini söylerler. Özelikle halk müziğini çok     1927 yılından itibaren Avrupa’ya müzik
        meye başlanmıştır. Devrimler, inkılaplar vatanın   sevdiğini ve Rumeli türkülerini her şeyden ayrı   öğrenicisi gönderilmiştir. Günümüzde
        hemen her yerinde uygulanmaya başlanmış   tuttuğunu anlatırlardı.           Türk Beşleri olarak bilinen, Cemal Reşit
                                                                                    REY, Ulvi Cemal ERKİN, Ahmet Ad-
        ve ivedilikle sonuç alınması için birçok kurum                              nan SAYGUN, Necil Kazım AKSES,
        ve kuruluş açılmıştır. Cumhuriyetin ilk yılların-  Sevdiği bazı türküler şunlardır;  Hasan Ferit ALNAR’dır.
        dan itibaren birçok alanda gelişim ve değişim   Atabarı, Atladım Bahçene Girdim, Alişimin
        sağlanmış millet, çağdaş uygarlık yolunda emin   Kaşları Kare, Bülbülüm Altın Kafeste, Pencere     Alman Müzikolog Paul Hindemith
        adımlarla yürümektedir. Akıl ve bilimin öncülük   Açıldı Bilal Oğlan ve daha sayamadığımız   yardımıyla Ankara Devlet Konservatu-
        ettiği bu kutlu yürüyüş her daim devam etmiş   birçok türküyü sever ve kendisi de zaman   arı kurulmuştur. (1936) Devlet Opera ve
        günümüzde de hala devam etmediktedir. Tüm   zamanda söylermiş.              Balesinin, Devlet Tiyatrolarının, senfoni
        bu yeniliklerin mimarisi ATATÜRK’ümüzdür.                                   orkestralarının sanatçı kadrolarının
                                              Atatürk türkülerin derlenmesinde nota ve   önemli bir bölümü buradan yetişmiştir.
        Nasıl bir sanat eserinin niteliği sanatçının yete-  kayıt altın alınmasına büyük önem vermiştir.
        neğine göre anlam kazanıyorsa, onun yaptık-  1 Kasım 1934’te TBMM nutkunda düşüncesi   Atatürk’ün o yıllarda Batı Müziğine verdiği
        ları da aklın ve zekânın göstergesidir. Atatürk   şöyledir; “Güzel sanatların hepsinde, millet   önem bazı kesimler tarafından çarpıtılmış
        sanatı, yaptığı devrimlerin tamamlayıcısı ve   gençliğinin ne türlü ilerletilmesi istediğinizi   ve Türk Müziğini sevmiyor gibi dedikodula-
        sanatla başarılı olmayı da yaptığı devrimlerin   bilirim; Bu yapılmaktadır. Ancak burada en   ra sebep olmuştur. “Bizim hakiki musikimiz”
        başarılı olmasının en önemli yolu olarak görür.   çabuk, en önde götürülmesi gerek olan Türk   dediği halk müziği için öyle bir şey aklından
        Sanatçının; yeniyi bulan, araştıran, sorgulayan,   musikisidir. Bir milletin yeni değişikliğinde ölçü   bile geçirmemiştir. Milletlerin bizim müzi-
        duygularını dile getiren ve güzelleştiren top-  musikide değişikliği olabilmesi, kavrayabil-  ğimizi anlamaları açısından batı müziği
        lumda etkisinin olduğunu bilen bir liderdir. Bu   mesidir. Bugün dinletmeye yeltenilen musiki   esaslarında yararlanılarak müziğimizi tüm
        alanda başarılı olmayan toplumların çağdaş   yüz ağartacak olmaktan uzaktır. Bunu açıkça   dünyaya tanıtmak ve dinletmek esasın-
        medeniyetler arasında yer alamayacağını   bilmeliyiz. Milli ince duygular, düşünceleri   dadır. Atatürk yaptığı devrimlerin arasına
        söylemektedir. “Bir millet resim yapmaz, heykel   anlatan yüksek deyişler, söyleyişler toplamak,   insanı güzelleştiren, duygulara hitap eden,
        yapmaz, bilimin gerektirdiği şeyleri yapmaz   onları yerel son musiki kaidelerine göre işlemek   bir başka deyişle ruha gıda olan müziğe
        ise; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda   gerekir. Ancak bu şekilde Türk milli musikisi   de önem vermiştir. Onun izinden yürümek
        yeri yoktur. Oysa ki ulusum gerçek nitelikleriyle   yükselebilir ve cihanşümul musikide yerini   bıraktığı yerden alıp daha ileriye götürmek
        uygarlığa erişmeye layıktır, erişecektir ve ilerle-  alabilir. Kültür İşleri Bakanlığının buna değe-  Türk gençliğinin asil görevlerindendir. Son
        yecektir.” demiştir.                  rince önemsemesini ve bunda ona yardımcı   olarak Atatürk’ün akıllara kazınan şu sözü-
                                              olmasını dilerim” diyerek Türk halk müziğine   nü de eklemek isterim
        14 Ekim 1925’te İzmir Kız Öğretmen okuluna   önem verildiğini vurgulamıştır.
        yaptığı ziyarette öğrenciler bir soru yöneltir;                          “Hepiniz milletvekili olabilirisiniz, bakan ola-
        “Hayatta musiki lazım mıdır?”         Türk müziğinin milletler arası seviyeye çıkar-  bilirisiniz. Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz.
                                              mak onun müzik konusundaki çalışmalarının   Fakat sanatkâr olamazsınız.” Bağımsız-
        Atatürk cevap verir:                  amacını teşkil ediyordu. Bu amaçla o zamana   lığımızın ve egemenliğimizin mimarı en
                                              kadar memlekete pek fazla yayılmamış ve öğ-  büyük sanatçı Mustafa Kemal ATATÜRK’e
        “Hayatta musiki lazım değildir. Çünkü hayat   renilmemiş olan Batı müziğine önem vermiştir.   minnetle.
        zaten musikidir. Musiki ile alakası olmayan   Bu işin kavranabilmesi için bazı yenilikler
        mahlûkat insan değildir. Eğer mevzu bahis   yapmıştır.                   Sanatla Kalın…
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23