Page 24 - Dokunuş Degisi Sayı:1
P. 24

PROBLEM


                                                                            ÇOCUK MU?


                                 Dr. Cengiz ÇELİK             DAVRANIŞ MI?
                               Çocuk Gelişim Uzmanı

           İnsan hayatının başladığı  yer,  yani ilk cennetimiz,   uyarıcılar olarak görmelerine sebep olmaktadır.
        annemizin rahmidir. Orada üşümezsiniz, orası ne çok       Bunu  kısa  bir  örnekle  açıklamaya  çalışayım:  Ahmet
        soğuktur ne de çok sıcaktır. Arzuladığınız her şeyin özü   o akşam  yatmadan önce annesine “Anneciğim bana bir
        size göbek kordonu ile ulaştırılır. Orada size korku yoktur,   bardak süt verir misin?” der. Annesi o gün kendisini çok
        çevresinde ırmaklar vardır ve adı amniyon sıvısıdır. Birçok   iyi  hissediyordur;  çünkü  eşiyle  arasındaki  problemler
        kuramcıya göre insanoğlu doğduğu andan itibaren bir   kalmamıştır, sorunları çözmüştür ve çok mutludur. Oğlu
        zorlukla karşılaştığında ilk cenneti olan bu annenin   Ahmet’e “Tabii ki evladım, sütü ısıtacağım ve içerisine de
        rahmine dönme psikolojisiyle savunma mekanizmaları    bir kaşık bal koyacağım. Sonra o sütü içtikten sonra sana
        geliştirir, refleksif davranışlar bunlardan bir tanesidir.   masal okuyup uyutacağım.”  der.  Ahmet bu duruma çok
        Ama  ne  yazık  ki  cenneti  terk  edişimiz  ile  başlar  bütün   sevinir; o gün annenin söylediği gibi süt içilir, anne güzel
        zorluklar. Doğum zordur, sancılıdır hem anne için hem de   bir masal okur ve çocuğunun başını okşar ve onu yatırır.
        çocuk için. Dünyaya gelip cenneti terk ettiğimizi o ilk anda   Ertesi  gün aynı  saatte  Ahmet  yine aynı  pekiştiriciyi  yani
        ciğerlerimizi yakan oksijenin tadıyla tanışırız. Sonrasında   annenin ilgisini elde edebilmek için tekrar annesinden süt
        karşılaşacağımız  zorlukların haddi  hesabı  yoktur,   ister; ama o gün anne kendisini çok iyi hissetmiyordur;
        doğumdan ölüme kadar geçen bir konfor bozulmasıyla    çünkü okulda amiriyle tartışmış, morali bozuk, amirine
        karşı karşıya kalırız  ve bu dünyada konforumuzun ilk   söylenmesi gereken cümleleri içine atmış  ve öfkelidir.
        bozulduğu andır bizim doğduğumuz zaman. Bu kısa       Ahmet’e şu cümlelerle geri dönüt verir: “Ne sütü oğlum?
        metaforik anlatımda bu dünyadaki yaşamımızın zorluklarla   Her gün her gün süt mü içilir? Saat kaç olmuş bak hâlâ
        baş edebilme becerisini geliştirme olarak görebiliriz. Bu   yatmadın. Sen git  yat; sana süt falan  yok.” der. Ahmet
        açıdan baktığınızda bazı küçük istisnalar dışında problem   bu duruma bir anlam veremez; çünkü bir gün öncesinde
        davranış sergileyen çocukların diğer çocuklardan hiçbir   annesinden süt istediğinde sanki istediği sütten dolayı
        ayrımı olmadığını görebiliriz.                        annesi mutlu olmuş, içine bal koymuş  ve bu istek  ve
           Hayatımızda karşılaştığımız uyarıcılara normal     talebini de pekiştirmek için masal okuyarak uyutmuş
        psikolojik mekanizmalarla tepki gösteririz, gelişme   olarak algılamaktadır; ama  aynı  istemi tekrar  annesine
        sürecindeki bütün çocuklar bazı stresler ile karşılaşırlar:   sunduğunda annesi bu sefer öfkeli bir şekilde cevap
        kaza, hastalık, yeni bir kardeşin doğumu, ev ya da okul   vermiştir. Ahmet bu tutarsız tutumu hiçbir şekilde
        değiştirme, büyüme  ve öz denetimin artmasıyla ortaya   anlayamamıştır.
        çıkan kaçınılmaz durumlardır. Bazı çocuklarda da bu       Görüştüğüm ailelerin çoğunda bu duygu tutarsızlığı
        streslere ek olarak kâbus görme, yatağını ıslatma, olumsuz   vardı  ve çocukların tavır  ve davranış bozukluklarının
        mizaç değişiklikleri gibi büyük sorunlar görülebilir.   altında  ebeveynlerinin  bu  tutarsız  duygu  tutumlarından
        Yıllarca birçok aile  ve çocukla görüşmelerim oldu. Bu   kaynaklandığını rahatlıkla gözlemleyebiliyordum. Aynı
        görüşmelerden çıkardığım en önemli sonuç, çocukların   tutumun size sergilendiğini düşündüğünüzde bizler belki
        doğal yaşam gelişimlerinde göstermiş oldukları tepkilerin   şöyle yaklaşabiliriz: “Anlıyorum, şu an öfkeli ve sinirlisin.
        ebeveynleri  ve öğretmenleri tarafından davranış sorunu   Bu öfkeli  ve sinirli olma hâli benden gelen uyarıcıları
        olarak algılanmasıydı. Bu durum, çocukları normal     farklı anlamana sebep oldu. Bu öfke ve sinirin geçtikten
        gelişim sürecinde onların sağlıklı gelişimlerini engelleyen,   sonra bu konuyu tekrar seninle konuşabiliriz.” diyebiliriz.
        öz güvenlerini düşüren ve etiketleyen bir sürece götürmüş   Fakat  çocuklar  belli  bir  yaşa  kadar  empatik  anlayıştan
        oluyordu. Peki, neden ebeveynler  ve öğretmenler,     yoksundur; empati becerileri gelişmemiştir. İki ila on iki
        çocukların normal gelişim çağında göstermiş oldukları bu   yaş arasındaki çocuklarda  var olan egosantrik düşünce,
        tavır ve davranışları problem davranış olarak algılıyorlardı?   yani dünyanın merkezinde olma duygusu, sadece kendine
           Bu  yazımda ebeveynlerin  ve öğretmenlerin kısaca   ve  kendi  duygularına  odaklanan  bir  varlık  için  bunu
        bir insanın kabul edilebilir çizgisinin her gün hatta   anlayabilmeleri imkânsızdır. Bu yüzden çocuklarla iletişim
        her saat hatta her dakika değişebileceği  ve dışarıdan   kurarken öfkeli iseniz öfkeli olduğunuzu, mutluysanız
        gelen  uyarıcıları  farklı  anlamlar  yükleyebileceği  neden mutlu olduğunuzu çocukların anlayabileceği
        noktasına değineceğiz. Ama kısaca değinmek gerekirse   şekilde ifade etmek, bizden kaynaklanan  ve çocuğa
        çocuklarımızın tavır  ve davranışları ebeveynler için birer   olumsuz  yansıyan tavır  ve tutum bozukluklarının önüne
        uyarıcıdır, ebeveynlerin içinde bulunduğu duygu durumu   geçmek için geçerli olacaktır.
        çocuklarının tavır ve davranışlarını farklı zamanda farklılık

       24  |    DOKUNUŞ
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29