Page 43 - My FlipBook
P. 43
SAVCI — (Görünmeyen mahkeme Reisine doğru) Efendim! Sanık bir zamanlar yüksek
makamınızı iĢgal etmiĢ ve kanun ölçülerindeki Ģiddetiyle tanınmıĢ bir insandır.
Bu ulvî makam ve Ģahsiyetten, bitirim yerlerinde, ipten, kazıktan kurtulma
kimseler arasında eroin çetesi kurmağa kadar düĢen bir insanın, Ģimdi
karĢınızda, kurtarıcı edâsiyle felsefe dersi vermeğe kalkıĢması, ayrı bir
Ģenaattir. Mahkemeye kanaat gelmesi bakımından, bu kadarının yeter görülmesini
ve esasa geçilmesini dilerim.
(Durak.. Birinci Avukat ayağa kalkar. Savcı oturur.)
BĠRĠNCĠ AVUKAT — (Görünmeyen Mahkeme Heyetine) ġiddetle reddederiz! Savcı,
mahkemenin hak ve salâhiyetini tasarruf etmek istercesine davranıyor. Eğer
mahkeme, sanığın; sanık sanılan büyük Ģahsiyetin fikirlerini, inanıĢlarını, bu
inanıĢlardaki samimîlik derecesini sonuna kadar inceliyecek ve bu türlü kanaat
getirecek olursa, o-nun bitirim yerinde ne aradığını, neye çalıĢtığını ve bu
yolda neleri göze aldığını anlayacaktır. (Heyecan) Bütün dünya; kanunun ve hâkim
kürsüsünün hakkını tam verdikten sonra, insandaki gizli
ICO
ju maktalarına, iç hakikate eğilen, onu arayan, oîlu aramanın iĢkenceli hayatını
yaĢayan bir kahraman karĢısmdadır. Yepyeni bir fikir ve kahraman.. BaĢkanı
bulunduğum baro, Ģu ânda bu yepyeni adalet kahramanını azizleĢtirmek için formül
ararken, (gösterir) O, yükseliĢini, (gösterir) Ağırceza Reisliği makamından
yuvarlanıp en hakir (gösterir) sanık iskemlesine düĢmekle belirtiyor. Bu nokta,
dâvamızda, Hâkimdeki hakkaniyet duygusunu en derin mikyasta cezp ve davet edici,
baĢlıca incelik mihrakıdır. (Savcıya döner.) Âmme müdafiiliği makamına, dikkat
ve dirayet tavsiye ederim.
SAVCI — (Yarı doğrulur, ellerini kürsüsüne dayar.) Muhterem avukata,
müvekkilinin Ağır-Ceza Reisliği zamanındaki bir cümlesiyle karĢılık vereceğim:
Hakikatin açık ve kaba tecellisi hakkını ararken, gözlerimizi gizlilikler ve
incelikler âlemine çekmek, bir mevhum uğrunda bir malûma kıymaktır ki, en Ģenî
fikir cinayetidir. (SertleĢen ton) Bizi daima, iĢlenen korkunç suçun cüz-zamlı
suratına bakmaktan kaçıran bu edebiyat esnaflığını bir yana bıraksınlar ve
görünürdeki suçun, görülmesi mümkün bir izahı varsa onu ortaya döksünler!...
GÖRÜNMEYEN HÂKĠMĠN SESĠ — Söz sanıkta!...
REĠS BEY — Savcıya hak veririm! Benim dıĢ manzaramı, çevrelemek için Ģenaatten
baĢka ke-Hme bulunamaz. Mazurdur! Eğer mahkeme de böyle görürse, aynı özrü
kendisine de tanırım. Bir zamanlar iĢgal ettiğim (Gösterir) Hâkim kürsüsü
karĢısında konuĢmaya ve sorulanlara dosdoğru cevap vermeğe kendimi mecbur
tuttuğum için, di-
131
limi döndürüyorum. Aslında, içimdeki saiklerin. dıĢarıya çıkmaya, dile gelmeye
ve kendisine hak istemeğe mecali yoktur. Bitirim yerine gidiĢim ve orada,
cebimde birtakım silâhlar ve seksen gram eroinle tutuluĢum, kanuna güven verici
Ģekilde izah edilemez. Kimseyi de, cebime eroin indirmiĢ olmakla suçlandıramam.
Gayet mahcup ve ümitsiz bir Ģiveyle söyliyeceğim tek Ģey, benim bu hareketi, ne
nispette yapabilmeme imkân bulunduğunun takdirini istemekten ibaret.. (Durak)
Dünyada gelmiĢ ve gelecek cinayetlerin en büyüğü halinde, azametli hak
fermaniyle haksız yere astırdığım çocuğun arkasından..
(Arkada Dadı hıçkırmağa baĢlar. Dinleyiciler ve herkes, Reis ve jandarmalar
müstesna, baĢlarını ona çevirirler.)
GÖRÜNMEYEN HÂKĠMĠN SESĠ — Devam ediniz! (Dadı, hıçkırıklarını mendiliyle gömerek
susar.)
REĠS BEY — Üzerime çullanan vicdan azabı, tesellimi kurbanımın muhitinde
arayıĢım, bitirim yerine dadanıĢım, en vahĢi kalbleri eĢeleyip oralarda gömülü
gizli kıvılcımları bulmaya davranıĢım, merhamet tezim, af görüĢüm, dağları
eritecek kudrette olsa da kanunun kılını kıpırda-tamaz. Takdir ederim. (Savcıya
bakar.) BaĢta Savcı, takdir edenleri de bağrıma basarım. (Görünmeyen Hâkimlere)
Eğer dinlenen bitirim yeri Ģahitleri, dilleri döndüğü kadar, af ve merhamet
dâvasının ortaya çıkmasına sebep olmasalardı, onu ben açmıyacak, bu noktadan
özür aradığın1 hissini vermiyecektim. Olan oldu; ve Savcının ifadesiyle, bütün
bu edebiyat esnaflığına yol açıl"
132