Page 69 - My FlipBook
P. 69
MACĠDE — (Büyük bir heyecanla) Nereye gidiyorsunuz?
SALĠH — Bir yere, mezbaha gibi bir yere....
MACĠDE — Hiçbir yere gidemezsiniz. Asıl bundan sonra konuĢacağız!
SALĠH — Gitmeliyim! Beni istemediler ama mutlaka gitmeliyim!
MACĠDE — (Hıçkırarak) Kuzum, yetmez mi bu akĢam beni anlamadığım Ģeylerle
öldürdüğünüz? Kalın! Sizden, kızınız gibi, yalvararak istiyorum bunu!
(Salih ellerini uzatır, Macide'yi vahĢi bir hareketle saçlarından tutar, öylece
seyreder. Kız, kuru kuru sarsılmakta...)
SALĠH — Senin gibi bir kızım olsaydı, Allah-tan, ya hemen canımı almasını, yahut
Kıyamete kadar beni yaĢatmasını isterdim. (Macide'nin saçlarını bırakır. Kız,
baĢı göğsünde, kala kalır.) Gitmeliyim! Bu akĢam seyredeceğim bir kasaplık iĢi
var.. Ġnsan kasaplığı!.. Bakalım, kimi boğazlıya-caklar?
MACÎDE — Bize ne bunlardan?
SALĠH — ġafak sökmeden evvel gelirim. Herhalde Yusuf tan evvel...
MACĠDE — Yusuf un haberi var mı kim olduğunuzdan?..
208
SALĠH — Yok.. Beni sabaha karĢı içeriye alır mısın?
MACĠDE — Bu ev sizin... Ġçinde de çocuklarınız var.
SALĠH — (En ıstıraplı hassasiyetin en son de-rccQsinde) Bu ev benim... Ġçinde de
çocuklarım var...
(Salih, yüzü birdenbire hücum eden göz yaĢlarından buruĢ buruĢ, utanmıĢ gibi
hemen yürür, bir sair-i filmenam Ģeklinde ilerler, sağdan çıkar. Sağ tarafın
kapısında sönen ıĢık... Madde hiç kıpırdamaz, Salih'in arkasından bakmaz. Arkası
sağ kapıya doğru, baĢı göğsünün üstünde, bekler. Birden doğrulur, bir heykel
gibi dik, vekarlı, sağ tarafa geçer, sağ taraftaki elektrik düğmesini çevirir.
Abajurlar söner. Macide, sağ taraftan, bir gölge halinde büyük pencerenin yanına
gelir. Yan yana birçok camlardan mürekkep pencerenin orta camını açar. Büsbütün
pırıldayan Ġstanbul manzarası... Macide pencereye dayanıp düĢünür. Derin ve
berrak bir kıĢ gecesi.... Uzakta köpek havlamaları... Birden komĢulardan bir
radyo sesi gelir.)
RADYO — (Erkek sesi) Burası Ankara radyosu.. Bu akĢamki yayınımız bitmiĢtir.
(Kadın sesi) Niçin kazanmıyorum diye hayıflanıp durma! Çünkü kazanç yolunu
bilmiyorsun! BeĢ lirayla, yüz bin liralık bir apartman, güzel halılar, kıymetli
eĢya sahibi olmak istiyorsan, hemen bir piyango bileti al! ÇekiliĢe 1 gün kaldı.
PERDE
209
ÜÇÜNCÜ PERDE
[Akdeniz Yat Kulübünde oyun odası... Ön plânın en ön kısmı d a, büyük bir oyun
masası ve etrafında yaldızlı iskemleler... Cephede, en aĢağı kısmından en
yukarısına kadar kesme camdan küçük murabbalarla örülü, lake üzerine ince yaldız
çizgili, muazzam ve Ģahane kapı.... Kapının gerisindeki koridorda, oraya
muhteĢem bir merdivenle çıkıldığnı gösteren iki sütun; ve sütunların sağında ve
solunda, mermer parmaklıklı iki balkon parçası... Balkonun gerisinde de,
yaldızlı ve tezyini resimlerle süslü bir duvar.... Kapının sağ ve solunda saray
iĢi, büyük, lake üzerine yaldızlı ik' ayna... Sağ ve sol yan duvarlar. Cephe
duvarına eĢ olarak beyaz lambrili ve yaldızlı ...Cephe duvarıyla sağ yan duvarın
birleĢtiği köĢede, çap-razvâri küçük bir masa... Oyun masasının sağına ve soluna
düĢen ön plân bokluklarından, ağır ipek kumaĢlarla kaplı ve ayak kısımları
püsküllü Ģarap koltukları ve ortalarında yaldızlı sigara masaları... Tavanda,
oyun masasının üstüne doğru bir saray avizesi...]
(Salon, boy ıĢığını karartan sigara dumanları içinde... Cephe kapısının
gerisindeki koridorun ıĢıkları pek keskin... Kapının arkasından geçen, fraklı,
smokinli erkekler ve tuvaletli kadınlar... Derinlerden boğuk bir cazbant sesi
geliyor. Hisli bir tango.. Salon dolu...Oyun masasının ortasında, yuzu bize
211
doğru, Yabancı Krupye... Krupyenin sağında, göbekli ve kelli felli adam, onun
altında Kızıl saçlı ve güler yüzlü kadın.. Ondan sonra masaya dayatılmıĢ ve
böylece o yerlerin meĢgul olduğu belirtilmiĢ iki iskemle. Krupyenin sağında,
Kaytan bıyıklı ve tek gözlü züppe, onun altında Pis bıyık ve gözlüklü erkek,
onun altında Kömür saçlı ve geçkin çeh-reli kadın, onun altında da Çıplak kafalı
ve purolu tip... Kılıklar, frak, smokin, koyu renkli elbise, açık saçık kadın