Page 74 - My FlipBook
P. 74

ALĠ — Hayır! (Elini, masada oturan Yusuf a
             224
             uzatır.) Yusuf Salih Bey kaybetti! Tam otuz iki bin lira!...
             SALĠH — (Gözü Yusufta) Ne, Yusuf Salih Bey, nam-ı diğer hasta Kumarbaz otuz iki
             bin lira mı kaybetti? Nerede buldu bu parayı? (Naci Beyefendiye döner, iki
             yumruğunu birden havaya kaldırır.) Yâni siz...
             (Naci Beyefendi korkuyla bir adım geri çekilir, Yusuf yerinden fırlar.)
             YUSUF — (Bağırarak Haddehaneli Salih'e) Buraya ne sıfatla ve nasıl
             gelebiliyorsunuz? ġu halinize, kılığınıza da bakın! Burası sizin muhitiniz mi?
             Çıkın dıĢarıya!
             SALĠH — (Naci Beyi Gösterir.) Beni, buranın öksecisi akbabalar değil de,
             öksedeki yaralı serçe kovuyor! (Sülün Ahmet'i görür.) Ya sen ne yaptın, sersem!
             SÜLÜN AHMET — Patron, ben hiçbir Ģeyin farkında değilim! (Sülün Ahmet'in cevabı
             üzerine, ĢaĢkın ĢaĢkın, birbirine bakınırlar... Kulaktan kulağa fısıltılar..
             Haddehaneli Salih etrafına bakmır, kalabalığı süzer.)
             SALĠH — (Kalabalığa) Parayı kim kazandı?..
             (Herkes, sol taraftaki safta duran Göbekli ve kelli felli adama bakar.)
             SALĠH — (Göbekli ve kelli felli adama) Siz mi kazandınız?
             GÖBEKLĠ VE KELLĠ FELLĠ ADAM — (Naci ^Beyefendiye) Murahhas âza beyefendi! Böyle
             sahneler galibaburada sık sık olmaya baĢladı! Pek alıĢık bir haliniz var!
             Ġcabeden tedbirleri alsanızaî
             225
             to
             Ol

             w B n
             Sa 8
             B g
             CD
             P"   B   5°   n
             CD    CD    £? P 2  no   p", CO
             CD
             £ 8^
             O-. I* §:  §• ^^5"
             to" o
             Ġ!Ġ
             çarparak merdivenlere atlar, deli gibi iner, kaybolur. Haddehaneli Salih, tekrar
             merdivenlere dönmüĢ, alık alık. Yusuf u takip ediyor. Kalabalıkta kapıya doğru
             Ģuursuz ve ani bir sokulma...)
             YUSUF — (Merdivenlerden kaybolurken) Ben artık ölmeliyim!
             SALĠH — (Yusufun arkasından acı acı bağırır.) Yusuf bey, dur! Nereye gidiyorsun?
             (Haddehaneli Salih merdivenlere doğru sürüklenirken, bir basamak iner.)
             SALĠH — Yusuf bey, bir lâhza bekle, geliyo-
             rum!
             (Haddehaneli Salih bir basamak daha iner)
             SALĠH — Yusuf bey, bir çift sözüm var! Yusuf Bey, Yusuf Bey!
             (Haddehaneli Salih de merdivenlerden yu-varlanırcasına inip kaybolur. Koridorun
             sağ ve solundan birkaç kiĢi peydahlanıp oyun salonuna bakarlar. BaĢlar merdivene
             doğru... Fabrikatör Ali hâlâ olduğu yerde... Sülün Ahmet yavaĢça kapıdan çıkıp
             sağ yana sapar, kaybolur. Birden, sırtında Ģık bir tuvalet merdivenlerden
             koĢakoĢa, Semra çıkar. Arkasından Prens Safa, koĢarak Semra'yı takip ediyor.
             Semra oyun odasına girer. Semra, sarhoĢ tavırlarla, yine iki saf halinde açalan
             kalabalığı süzer ve ön plânda, dimdik, kendisine bakan Fabrikatör Ali'yi görür.)
             228
             SEMRA — (Cephe kapısınn önünden Fabrikatör Ali'ye) Yusuf bey, Yusuf Bey diye
             bağıra bağıra deli gibi dans salonundan geçerken Haddehaneli Salih'i gördüm. Ne
             var?
             ALĠ — Rezalet!
             NACĠ — (Semra'ya yaklaĢır.) Rezalet çıkarıp bizden para koparmak istedi!
             SEMRA — (DüĢmemek için sallanır, arkasındaki Prens Safa'ya dayanır, doğrulur.)
             Yalan söylüyorsunuz! Haddehaneli Salih böyle birĢey yapmaz!
   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79