Page 78 - My FlipBook
P. 78

YUSUF — Bana öyle bakma! Bu halin, bir gün dert olabilir içine. Ev yandıktan,
             ocak söndükten artık kurtarılacak hiç bir Ģey kalmadıktan sonra insanlar
             birbirine gülse de olur. Bundan sonra daha nasıl bir kötülük gelebilir elimden?
             (Bir an durak) Fenalığın bu kadar sonsuzuna ulaĢtığıma göre artık mesele yok,
             beni bağıĢla!
             MACĠDE — (Çığlık) Yusuf.
             238
             (Yusuf bir hamlede atılır, karısının ayaklan önünde kendini yere atar.
             Macide'nin dizlerine sarılır.)
             YUSUF — Öldüm, bittim, yandım, kül oldum! Hiçbir kelime bana göre değil...
             Mayamdaki zehir beni bu hale getirdi. Seni ve çocuğumu anadan doğma soyup
             çirkefe attıktan sonra kendime yol düĢünmeğe kalkıyorum. Eğer sen bana izin
             verir, emreder, bu son namussuzluğumu bağıĢlarsan o zaman ben bu yol üzerinde ..
             (Bir an durak) Sen Hukuk mezunusun! Kendine hemen en iyi bir vaziyet temin
             edebilirsin! Çocuğumu yetiĢtirebilirsin! Onu öyle terbiye edersin ki, babasının
             kanındaki zehir çocuktan süzülür.
             (Macide Yusuf u iter, kalkar. Yusuf da kalkar.)
             MACĠDE — (Sesi gözyaĢı ile nemli) Ben ne yapacağım biliyor musun? (Pencereyi
             gösterir.) Pencerede gün ıĢıldarken buradan çıkacağım, Sa-miye Hanımefendiye
             gideceğim, ayaklarına kapanacağım, herĢeyi anlatacağım. Benim de bir vazife
             alacağımı ve evime ne girerse, tek lokma ekmekten ötesini kendisine
             götüreceğimi, borcumuzu bir iki sene içinde kapatacağımızı söyliyece-ğim. Eminim
             ki, bana acıyacak... Kabul edecek... Sen de Ģerefsiz erkek, yaĢıyacaksm;
             Cemiyete karĢı namusun kurtulduktan sonra, evinin içinde, bu kapkara yüzle
             yaĢayacaksın! Buna mahkûmsun! Senin cezan bu olacak!
             YUSUF — (Olanca kuvvetiyle haykırır) Ben Ģerefsiz erkek, Ģerefimi yalnız sana
             karĢı temizle-sem de, sen de beni bu yolla cemiyete karĢı kur-tarsan daha iyi
             olmaz mı?
             239

             II
             (Yusuf pantolonunun arka cebinden hızla küçük bir tabanca çıkarır. Madde
             ellerile yüzünü kapatır. Soldaki kapı açılar. Hadde-haneli Salih müthiĢ
             adımlarla ilerler. Yusuf, elinde tabanca donup kalmıĢtır. Hadde-haneli Salih,
             yüzü müthiĢ, aynı adımlarla Yusufun yanına kadar gelir, Macide ile onun arasında
             bir karıĢ mesafede durur.)
             SALĠH — (Yusufa) At Ģu oyuncağı elinden!
             (Yusuf tabancayı yere, yerdeki, çocuk kazağının üstüne bırakır.)
             YUSUF — (Ġlk ĢaĢkınlığı geçmiĢ, Salih'e) Mundar kumarhaneci, Parmaksız Salih,
             beni felâket kuĢu gibi takip ediyorsun! Hani biraz aklımı oynatsam da "Evimi sen
             yıktın, görmeye de geldin!" desem yalan olmayacak...
             SALĠH — Daha söyle, daha söyle!
             MACĠDE — (Yusuf a) Eğer ona bir kelime daha söylersen beni kaybedersin! O kim,
             biliyor musun?
             (Salih parmaksız elile Macide'nin ağzını kapatır. Gözleri Yusuf ta...)
             YUSUF — Kimsiniz siz?
             SALĠH — Haddehaneli Salih, nam-ı diğer
             parmaksız Salih...
             YUSUF — (Ağlamaklı) Benden ne istiyorsunuz? Beni ezmekten, küçük düĢürmekten,
             rezil etmekten, evime kadar girmekten., karımı avuçlarınızın içine almaktan ne
             bekliyorsunuz? Ne çıkarınız yar?
             SALĠH — Büyük bir çıkarım var. Sabret!
             (Macide'ye döner.) Kızım? 240
             MACĠDE — Buyurunuz efendim!
             SALĠH — (Sol kapıyı gösterir.) ġu içerideki kocaman avize meselesi beni çok
             sinirlendiriyor. ġimdi iyice baktım. O kopar o.... Çocuğu uyandırmadan kucağıma
             aldım, tâ dipteki odaya, banyodan sonraki odaya, sizin yatak odanıza kaldırdım.
             (Macide hayretle Salih'e bakarken,  Yusuf çarparcasına ellerini yüzüne götürür.)
             YUSUF — Allahım, neler dönüyor? Daha ne kadar küçüleceğim?
             (Salih, gayet soğukkanlı, ve iradeli, Yusuf a döner)
             SALĠH — Artık küçülmeyeceksin! Bir daha kumar oynamayacaksın ki...
   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82