Page 65 - My FlipBook
P. 65

ekmekle geçinelim! Yalnız çocuğumuza iyi yedirelim, yeter! Yusuf, Ģerefini,
             gayeni düĢün!
             YUSUF — Bir kelime daha söylersen muradına erersin, burada yığılır, kalırım.
             MACĠDE — Kal, seninle baĢ baĢa, sıcak köĢemizde, öz evimizde sabaha kadar
             ağlıyalım, halimize bir çare düĢünelim; Allah ihsan eder elbette... Yeter ki,
             yan yana istemeyi, ağlamayı bilelim:..
             YUSUF — (Deli gibi) Evet ama, kalırsam, yerimde, istediğin gibi bir adam değil,
             eĢyaya ve in-•  sanlara Ģuursuz kahkahalar atan bir deli bulacaksın; razı mısın
             MACĠDE — Razıyım, kal! YUSUF — Sana yalvarıyorum, bırak, kendimi kendim
             kurtarayım, sana nedametlerin en deriniyle kavuĢayım... Bana yarına kadar
             müsaade et! (Bir an durur, divaneler gibi etrafına bakı-nır, korkunç bir
             hareketle saatini çıkarıp bakar.)
             Ben gidiyorum!
             MACĠDE — (Geri geri gider.) Vapur kalkıyor değil mi? Kumara yetiĢeceksin! ĠĢte
             herĢeyi iflâs ettiren muazzam hakikat! (Arkasındaki koltuğa çarpar. Kendisini
             bırakır,  koltuğa yığılır.) Bir Ģartla gitmene izin veriyorum! YUSUF — NeymiĢ o
             Ģart MACĠDE — Bir daha dönmemiye söz vererek
             gidebilirsin!
             YUSUF — Yarın sabah Ģafak vakti dönece-
             197
             ğime ve sana kurtuluĢ müjdesini getireceğime söz vererek gidiyorum!
             (Yusuf hızla döner, sağdaki kapıya koĢar. Madde katalepsi halinde, gözleri
             yuvalarından fırlamıĢ, arkasından bakıyor.)
             MACĠDE — (Avaz avaz) Dur!
             (Yusuf, kapının önünde arkası dönük, durur.)
             MACĠDE — Bana dön! (Yusuf döner.)
             MACĠDE — Saniye hanımefendinin satıĢ muamelesi bitti mi?
             YUSUF — Bitti.
             MACĠDE — Otuz bin lirayı tahsil ettin mi? Vekâletnamede galiba sana tahsil
             salâhiyeti de
             verilmiĢti.
             YUSUF — Evet! Yarın tahsil edeceğim.
             MACĠDE — Ya onu da kumara verirsen?"...
             YUSUF — Deli misin?
             MACĠDE — Maalesef akıllıyım. Bende hiçbir itimat duygusu bırakmadın. Sana o
             masum eski zaman hanımefendisini ben takdim ettim. Parayı beraber tahsil
             edeceğiz, ben alacağım, götürüp otuz bin lirasını kadıncağıza teslim edeceğim.
             ġimdi git!
             YUSUF — (Ağlarcasına) Sen kocanı, baĢkasının emanet parasıyla kumar oynıyacak
             kadar da mı sefil sanıyorsun? Böyle olsaydı, evimin halısını ppzara çıkartır
             mıydım?
             MACĠDE — (Feci bir istihza içinde) Belli ol-
             198
             maz! Ġçinde bir namus kırıntısı, bir haysiyet gölgesi, sana evvelâ kendine
             mahsus bir para aratır, sonra onu kaybedince emanet parayla da oynarsın?
             YUSUF — Beni kaybediyorsun!
             MACĠDE — Haydi git! Vapur kalkıyor!
             (Yusuf yıldırım gibi çıkar, sağdaki kapıyı hızla arkadan çarpar. Madde döner,
             koltuğuna dayanıp, arkası kapıya doğru hıçkırıklarla ağlamıya  baĢlar.  Birkaç
             saniye bu hal... Madde yeriden kalkar, daima arkası sağ kapıya dönük, cebinden
             bir mendil çıkarıp gözlerini ve yüzünü siler. Sağdaki kapı yavaĢça açılır;
             Haddehaneli Salih, kadına doğru bir iki adım atar. Halinde müthiĢ bir acılık,
             dikkat, cesaret... Madde hiçbir Ģey görmez ve duymaz. Salih, korkunç bir tavırla
             kıza bakıyor.) SALĠH — Kızım!
             (Madde, yüreğine inmiĢ gibi geriye döner, elleriyle yanaklarını tutar. Salih,
             Macide'-nin yüzünü görünce, birden, iki büklüm olur, yepyeni ve çılgın bir
             hayretle Macide'ye bakar.) MACĠDE — Kimsiniz, siz, nasıl girdiniz içeri-
             SALĠH — (Elini deli gibi Macide'ye uzatır.) Siz, benim, yirmi iki sene evvel
             ölen karıma benziyorsunuz!
             MACĠDE — (MüthiĢ bir taaccüble) Burada ne
             arıyorsunuz diyorum, çabuk söyleyin!
   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70