Page 79 - Efsane
P. 79

Kazandığı her sefer için rakibine yatırılan paranın belli bir kısmını alıyordu.
               Gözlerim rakibi olarak şimdi seçtiği kıza döndü. Esmer tenli bir kızdı; kaşları
               çatık, ifadesi belirsizdi. Gözlerimi devirdim. Herhalde kalabalık bu maçı kimin
               kazanacağını tahmin etmekte güçlük çekmemişti. Bu yeni rakip Kaede onu
               hayatta bırakırsa şansına şükretmeliydi.


               Tess kimsenin ona bakmadığı bir anda hızlıca bana bir bakış attı. Bir parmağımı
               havaya kaldırdım. Sırıtıp göz kırptı ve tekrar kalabalığa döndü. Bahisleri
               düzenleyen kişiye -iyi kıyım bir herife-parayı verdi. Kaede’ye 1000 Not yatırdık.


               Dövüş bir dakikadan az sürdü. Kaede erkenden hızlıca saldırdı, kızın üzerine
               hücum edip yüzüne acımasızca darbeyi indirdi. Diğer kız bocaladı. Kaede
               onunla sanki bir kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyordu, sonra yüzüne aniden
               yumruk çaktı. Rakibi başını betona vurarak yere yapıştı ve sersemleyip kaldı.
               Nakavt. Kalabalık tezahürat ediyordu, birkaç kişi de kızı apar topar ringden
               çıkarttı. Tess’le kısa biran birbirimize gülümsedik, kazandıklarımızı alıp keseye
               koydu. 1500 Not. Yutkundum, çok heyecanlanmamam gerektiğini hatırlattım

               kendime. Bir şişe ilaca bir adım daha yaklaştık.

               Dikkatimi yine kalabalığa verdim. Kaede saçlarını savurup seyircilere pozlar
               veriyor, onlar da iyice çıldırıyordu. "Sıradaki."


               Kalabalık tezahürat yapıyordu. "Seç! Seç!”

               Kaede çembere bakarken başını sallıyor ya da bazen yana doğru yatırıyordu.
               Gözlerim Tess’in üzerindeydi. Uzun boylu birkaç adamın arkasında,

               parmaklarının ucunda dikiliyor, daha iyi görmek için uğraşıyordu. Çekinerek
               omuzlarına dokunuyor, bir şeyler söyleyip ileri geçiyordu. Bunu görünce
               dişlerimi sıkıyordum. Bir dahaki sefere yanında olacaktım, böylece omuzlarıma
               oturup dikkatleri üzerine çekmeden dövüşü izleyebilirdi.


               Bir saniye sonra ayağa fırladım. Biraz daha iri bir bahisçiyi seçmeye çalışıyordu.
               Adam ona kızgınca bağırdı ve Tess daha özür dileyemeden onu ringe doğru
               savurdu. Tökezledi ve kalabalık kahkahalara boğuldu.

               Göğsümden öfke yükseldi. Kaede bütün bunlar karşısında eğlenmiş gibi

               görünüyordu. "Bana rakip mi olacaksın, çocuk?” diye bağırdı. Yüzünde bir
               sırıtış belirdi. “Seninle eğlenebiliriz aslında.” Tess etrafına bakıyordu,
               afallamıştı. Kalabalığa geri girmeye çalıştı ama onu engelliyorlardı. Kaede'nin
               Tess'e başını salladığını görünce yerimden kalktım. Bu gerzek, Tess'i seçecekti.
   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84