Page 109 - Münip E-Book
P. 109

Böyle bir mûsikîyi örten ölüm, insanda bir teselli bı-  bile Itrî’nin izlerine rastladığımıza şaşırmamak gerekir.
             rakmasa da ben Yahya Kemal’in ‘Itrî’siyle biraz da olsa   Sözgelimi ‘Mevsimler’ şiirinde Itrî’ye açık bir biçimde
             teselli buluyorum. Çünkü o, Yunus gibi ‘süt dişleri’yle   telmihte  bulunan şair ‘Gece’  şiirinde  yine mevsimleri
             Türkçenin… Orada duruyor ve bekliyor beni. Yahya   ‘Mevsim sonu öyle bir zaman ki / Gâip bir mûsikîydi
             Kemal’in ‘Mevsimler’ isimli şiiri Itrî’nin ‘Nevâ-kâr’ıyla   sanki’ diyerek mûsikî ile ilişkilendirir, ‘Gâip bir mûsikî’
             okunduğunda daha anlamlıdır; koparken ‘sonbahar tel-  diyerek de Itrî’ye göndermede bulunur.
             lerinden…’ Itrî’nin Nevâ-kârıdır aslında onun şiirinde
             duyduğumuz. Mûsikî için ‘zamanın giydirilmiş halidir’   Ünsiyet kurduğumuz yazarların, şairlerin hayata bakı-
             der Tanpınar; Yahya Kemal’in Itrî ve mûsikî tesirindeki   şından etkileniriz. Bazı şairlerin, hayatlarının da şiirle-
             şiirlerine de böyle yaklaşmak anlamlı olur. Bir mevsim   rine  dâhil  olduğunu  düşünmüşümdür.  Ahmet  Hamdi
             resmi çizer Yahya Kemal burada zihinlerimize, zama-  Tanpınar, Cahit Zarifoğlu, Ülkü Tamer, İsmet Özel ilk
             nın ruhu müşahhas bir hâle bürünür o an. Itrî’nin kayıp   aklıma gelenler… Yahya Kemal de bu şairlerden. Şiire
             zamanıyla bir irtibat kurmak istemektedir o; Itrî’nin   hayatını, hayata şiirini katan bir şair. “Üsküdar’ın dost
             hatırasını anakronik bir şekilde günümüze taşıma giri-  ışıkları’nı Cihangir’den yahut Park Otel’deki odasının
             şimidir birçok şiirinde zaman. Kaygan bir zaman algı-  penceresinden seyreden” Yahya Kemal’in Daryush Sha-
             sının olduğu da söylenebilir Yahya Kemal’in, zihni bu   yegan’ın “yaralı bilinç” olarak ifade ettiği, bir taraftan
             devirlerden çok uzaklardadır çünkü: ‘Zihnim bu şehir-  tarihin dışına düşme bir taraftan köksüzleşme korkusu-
             den, bu devirden çok uzakta, Tanbûri Cemil Bey çalı-  nun yansımalarını, zihnindeki çatışmaları nasıl estetiğe
             yor eski plâkta.’ Mısralarıyla ifade eder bunu. Belki de   dönüştürdüğünü, hem şairin hayatında hem de mısra-
             Cenab Şehabeddin’in ‘Elhan’ı Şita’sından mülhemdir   larında görürüz.
             ‘Kar Mûsikîleri’ şiiri, kim bilir. Cenab Şehabettin gibi
             Sembolizme yakın duran isimler için de önemini yad-  Ne vakit Yahya Kemal’i hatırlasam, aklıma İstanbul’a en
             sıyamayacağımız mûsikî, Yahya Kemal’in kendi şiirini   güzel şiirleri yazmış fakat İstanbul’da bir evi bile olma-
             inşası yolunda bilinçli bir kulvarda ilerlediği algısını   mış bir şair gelir. O, “eve” dönse de aslında hiç döneme-
             uyandırıyor. Itrî’den doğrudan bahsetmediği şiirlerinde   yen adam oldu belki de.











































                                                                                            2021/1   107
   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114