Page 126 - Münip E-Book
P. 126
Sonra tutup etrafa savuruyorlar beni. Olsun. Sahtelikle-
rine şahit olmaktansa bir köşede kırılmayı yeğlerim.
Üzülmek nedir? Bir kalemin olmayan kalbi nasıl dağ-
lanır, sizden öğrendim. Dedim ya ne acı satırlara can
verdim. Uçlarımı kırmam bile işe yaramadı bazen. Gen-
cecik bir kızın parmakları arasında satır satır ölümü
anlattım size. Anlamadınız… Yaşamla o kadar meşgul-
dünüz ki yanınızda ölenleri göremediniz ya da görmek
istemediniz. Ey insanoğlu! Yaratanın sana verdiği gözü
neden âmâ ettin? O gencecik bedenin yaşadıklarını size
anlatamam ama gösterebilirim.
“Yıl 2020”
“Etraftaki gözlerden daha ne kadar kaçabileceğim bilmi-
yorum. Çıkmaz sokaklara çıkıyor yolum. Bir, iki, üç, dört,
beş, altı, yedi… Bazen onlarca göz üstümde geziyormuş
gibi. Düşünmeden edemiyorum. Bende bir gariplik mi var?
Bir insan, bir insana neden böyle bakar ki? Neler dönüyor
o gözlerin ardında… iki çift göz hangi düşüncelerle etrafta
savrulup gidiyor. Rastgele mi duruyor birilerinin üstünde?
Yoksa ulaşmak istediği bir hedef mi var? Siz bilmezsiniz.
medi bunu. Ne zaman anılarımı yoklasam o kırmızı kan Bir çift göz binlerce pislik barındırır ardında. Ve gözler her
lekeleri ilişir gözüme. Hatırlamak istemediğim olayları zaman bağırır: “Kurulu düzene, hayatın normlarına uy-
hatırlarım. Gözlerim de yok ki benim, yaşlarım aksın. mazsan seni dışlarım.” diye. Yıllarca sineye çektiğim gözler
Gel zaman git zaman bu yaşananlardan dolayı karardı artık kabuslarımda. Doğrusu hayatım artık kabuslarımda.
içim. İnsanoğlu da hiç yadırgamadı içimdeki karalığı. Gerçek hayat mı yoksa kâbus mu bilmiyorum. Gözler...
Cehennemim. Her yerde gözler var. Bakmak istemediğim
Sahi siz hiç bir cinayetin tek tanığı oldunuz mu? Bilip gözler. Onların beni görmediğine o kadar eminim ki. Sade-
anlatamamak, haykırmak isteyip haykıramamak ne ka- ce bakıyorlar bana. Kısacık kestiğim saçlarımı görüyorlar.
dar da kötü. Bu duygunun nasıl bir şey olduğunu bildi- Bazen koyulaştırdığım makyajımı, bazen soluk tenimi, ba-
ğinizi tahmin ediyorum. zen küpelerimi, bazen tokalarımı, kıyafetlerimi, yüzükleri-
Ah! Ne aşk mektupları yazıldı ne ihanetler sayfalara mi…. Hep somut şeyler. İnsanoğlu somut şeylerin bağımlısı.
döküldü benimle. Olmayan sevgilerini somutlaştırdı in- Kimsenin gözü takılmamıştır mimiklerime. Gözlerimden
sanlar. Seviyor-muş gibi yaptılar. Özlüyor-muş gibi yap- akan yaşlara, haykıran tenime, bağıran saçlarıma… İn-
tılar. Ne kadar içim acırdı elimde olmadan bu oyunlara sanoğlu görmek istediğini görüyor ya… Görülmez miyim?
alet olduğumu hissettiğimde. Sevindiğim mutlu oldu- Gerçekten sorgulamaya başladığım yerdeyim. Hayır hayır,
ğum günler de oldu elbette. Ne de güzel haberler ilettim delirmedim. Siz delirmek nedir bilir misiniz? Ben de bilmi-
insanlara. Keşke benimle yazılan o yazıları okudukların- yorum zaten. Sadece kıyısından köşesinden döndüğüm za-
da yüzlerinin aldığı şekli görebilseydim. Sahi görmek manları hatırlıyorum. Dönmüşümdür dimi? Emin değilim.
nasıl bir duygu? Bunu hiç tadamayacağımı bilmek üzü- Gelgitlerle yaşayan bir beynim var. Ve her acıya dayanma-
yor beni. Öyle bakmayın bana o kadar da eksik değilim. ya çalışan bir bedenim. Siz beni o kadar çok es geçtiniz ki,
Sizin hissediyormuş gibi yaptığınız duyguları ben her an insanlığımdan bile şüpheliyim. Gülerken ağlarım, bazen
hissediyorum. Ne kadar da numaracı insanlar çıktınız. ağlarken gülerim. Bazen gülmek için ağlar bazen de ağla-
Mış gibi yapmaktan artık siz de sıkılmadınız mı? Neyse mak için gülerim. Ben kimsesizim. Kimsesizliğin tanımını
ki sahtelik ilişmiş artık kişiliğinize, yadırgamıyor kimse. yapabilecek biri değilim. Ama size şöyle ifade edebilirim.
Bir de benimle bilmiş gibi yazanlar yok mu deliriyorum İçimde ölen beni gömmek için yıllarca toprak atacak birini
onların eline geçince. Kırıyorum da kırıyorum uçlarımı. bekledim. “
124 2021/1