Page 66 - Münip E-Book
P. 66

Yûnus’a Dair





             MEHMET ÇELİK        *



                                                                                     Dostun evi gönüllerdir
                                                                                   Gönüller yapmaya geldim
                                                                                                                     Yûnus Emre

                  nadolu bir yangın yerini andırıyordu. Alaeddin   savvufunun en cânlı döneminin de başlangıcıdır. Mo-
              AKeykûbad’ın  vefatından  sonra  Anadolu  Selçuklu   ğol istilasından kaçıp Anadolu’ya akın eden Horasan
             tahtına İzzeddin Keykavûs geçmiş, Keykavûs’un döne-  dervişlerinin faaliyetleri bu dönemde zirveye çıkar. İran
             minde Anadolu’da baş gösteren Baba İshak isyanında   coğrafyasında dünyadan elini eteğini çekmek suretinde
             isyancılar  Anadolu’yu baştan başa yakıp yıkmıştı.  Bir   kendisini gösteren tasavvuf, Anadolu’ya göçen Horasan
             taraftan da Moğol istilası tehlikesi hızla yaklaşmaktay-  dervişlerinin elinde dirlik ve birliği yeniden kurmanın
             dı. İzzeddin Keykavûs’un vefatından sonra Selçuklu   fikrî altyapısına dönüşmek üzeredir. Horasan’dan gelen
             tahtına Gıyaseddin Keyhüsrev geçer. Moğollar 1243’te   gazi-dervişler,  kişinin  kendi  nefsiyle  mücadelesini  öğ-
             meşhur Kösedağ Savaşı ile Anadolu’yu bir baştan diğer   retmekle kalmıyor; aynı zamanda ülkedeki ve toplum-
             başa ele geçirirler. Artık dirlik düzen bozulmuştur. Za-  daki olumsuzluklarla mücadele etme yolunu seçiyordu.
             ten Anadolu Selçukluları daha önceki Haçlı savaşlarının   Bu gazi-derviş ruhu, sınır boylarında Bizanslılarla sıcak
             ve iç savaşların yıkıntılarının üstesinden gelecek istik-  çatışmaları da beraberinde getiriyordu. Yûnus Emre, işte
             rarda ve güçte de değildir. Moğol işgali Anadolu’ya aç-  böyle bir dönemde ve tasavvufî ortamda ortaya çıkan ya
             lık, kıtlık ve ümitsizlikten başka bir şey getirememiştir.   da çağın şartların ortaya çıkardığı bir insândır. Dervişlik
             Anadolu coğrafyası hem maddeten hem de ma’nen bir   yoluna girdiğinde artık bu yolun eğitimini alıp Anado-
             çöküntü yaşıyordu. Selçuklu’nun zayıflaması sonucun-  lu’nun yüzyılları aşan dili olacaktır. Kendisi bu eğitimini
             da Anadolu’nun birçok yerlerinde beylikler kurulmaya   şöyle dile getirecektir:
             başlar. Bu dönem, tam bir ara dönem özelliği taşır. Yani   Tapduk’un tapusunda
             Selçuklu Devleti’nin yıkılıp Osmanlı Devleti’nin ku-  Kul olduk kapusunda
             ruluşu arasındaki dönemdir. Anadolu halkının bütün   Miskin Yûnus çiğ idik
             bezginliğine haraplığına karşın bu dönem Anadolu ta-  Piştik Elhamdülillah.


             *   Şair/Yazar. Bahçeşehir Üniversitesi Prof. Dr.

         64            2021/1
   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71