Page 80 - Münip E-Book
P. 80

nın bir nedeni de budur denilebilir. Masallarda istenen   yoğun olarak derlendiği yıllar, aynı zamanda okunduğu
             bir şey belli bir sınamanın, sınavın karşılığı olarak verilir.   ve dinlendiği yıllar olmuştur. Masalla büyüyen kuşaklar
             Burada insanın karmaşık ve zor bir işi akıl ve mantık sı-  yetişmiştir.
                                        5
             nırlarını zorlayarak çözmesi gerekir.  Problemi çözmek
             için olaylar arasında derin mantıki bağlar kurması gere-  19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Batı’da ulus-dev-
                                                          letin sosyolojik ve felsefi temellerini oluşturma çabası
                6
             kir.  Çünkü çözümsüzlüğün sonu ölümdür. Bilge kişinin
             yardımıyla geçilen çetin sınavın sonunda ebedi bir mut-  içinde masala ilgi duyulmuştur. Folklor ve folklorun
             luluk vardır. Bu açıdan masal insana, aklını ve mantığını   önemli bir alanı olan masallar üzerinden toplumsal bir-
             kullanmayı telkin etmenin yanında bilgiye, bilgine ve   lik ruhu yaratmak amaçlanmıştır.
             büyüğe saygılı olmayı ve onlara danışmayı öğütler. Ma-  Diğer taraftan modernist bilim anlayışı modern dönem
             salın şekli simgeler ve imgelerle doludur.  Sembolik bir   öncesi tüm bilinç ve bilme, anlama ve kavrama biçim-
                                            7
             dil kullanılır. Dinlemesi kolay ve akılda kalıcılığı yük-  lerini dışlamış, geçersiz saymıştır. Felsefenin masalla
             sekse de kültürel çözümlemeye muhtaçtır. Simgeler ve   kesiştiği nokta olan metafiziğin reddi metafiziksel öğe-
             imgelerin bilimsel olarak derinlemesine çözümü toplu-  ler barındıran masalın da değersizleşmesini getirmiştir.
             mun tasavvurlarını verir.                    Modernizmin temel bilim felsefesi olan pozitivizmin
                                                          teolojiyi ve metafiziği aşılan “hal” olarak görmesi ve
             Ziya Gökalp’in ifadesi ile masallar, bir milletin zengin
             hazineleridir. Bir milletin seciyesi, ülküleri masallarda   düşüncenin dışına itmesi ile dünya masalsılıktan uzak-
             gizlidir. Naki Tezel’e göre, toplumun kuruluşu ve ana   laşmıştır. M. Weber’in ifadesi ile “Dünya tablosu parça-
             unsurları ve halk kültürünün temellerini araştırmada   landı. Dünya’nın büyüsü bozuldu ve dünya rasyonelleş-
             masallar değerli bir belgedir.               meye doğru gitti.” Weber’in modernleşmeyle ilgili bu
                                                          saptamalarına katılmamak mümkün değildir. Modern-
             Masal, kadim bir sözlü anlatı geleneğidir. Halkbilim’in   leşme süreçleri; insanın alışıldık değerlerini, inançlarını,
             (Folklor) en önemli alanıdır. Öyle ki folklor halk masalı   yaşam tarzlarını parçalamıştır.
             ile başlamıştır denilebilir. Ulus-Devletleşme ve millet-
             leşme sürecinin hızlandığı 19. Yüzyılda derlenip yazılı   Bu sürece ilişkin birçok düşünür çeşitli gözlemlerde bu-
             kültürün ürünü haline gelmeye başlamıştır. Batı’da An-  lunmuştur. Söz gelişi Karl Marx, modernleşme-kapita-
             dersen ve Grim Kardeşler tarafından yapılan derlemeler   listleşme sürecini;
             masal derlemeciliğinde milat olmuştur. Masal açısından   1. İnsanın doğasına aykırılığı ve yabancılaşma olgusunu
             oldukça zengin olan ülkemizde ise masalların derlenme-  açığa çıkartan bir süreç olarak görür.
             si Ziya Gökalp’le başlamıştır. Daha önce halk masalları-
             nın bazı bölümlerine yer veren eserler yazılsa da ilk derli   2. Kapitalizmin insan doğasına aykırı süreçleriyle bütün
             toplu derlemeler, Gökalp ve onun teşviki ile öğrencileri   birikmiş gerçeği, değerleri, yaşam formlarını adeta bu-
             tarafından yapılmıştır. Folklor derlemeciliğinin hız ka-  harlaştırarak dönüştürdüğünü, yok ettiğini ve aşındırdı-
             zandığı 1930’lu yıllarda Halkevleri, DTCF ve 1940’lı   ğını söyler.
             yıllarda Köy Enstitüleri masallarımızın derlenmesinde   Bir başka sosyolog E. Durkheim, modern dünyanın en
             önemli hizmetlerde bulunmuştur. Daha sonraki dö-  önemli sorunu olarak anomi’yi “kuralsızlık” ve “inti-
             nemlerde bazı yazarlarımız (Pertev Naili Boratav, Naki   har”ı görür. Çünkü Endüstri Devrimi ve Fransız Dev-
             Tezel, Tahir Alangu, Yusuf Ziya Demircioğlu, Eflatun   rimi ile geleneksel toplum yapıları alt-üst olmuştur. Bu
             Cem Güney, Umay Günay, Saim Sakaoğlu vb.) bireysel   alt-üst oluş kuralsızlığı ve intiharı körüklemiştir.
             çabalarla birçok halk masalını derleyip yazılı kültüre ka-
             zandırmışlardır. Bu yazarlarımızdan Pertev Naili Bora-  Anglo-Amerikan dünyanın sosyologları ise moderniz-
             tav yaklaşık 2000’e yakın masal derlemiştir. Masalların   min getirdiği ciddi bir problem olarak köksüzleşmeye,

             5   Bu sınavda sınıf ve zümre farkı yoktur. Şehzadeler çoğu zaman iktidarı hak edip etmediklerinin anlaşılması için çetin
                bir sınavdan geçerler.
             6   Özünde felsefe de akıl ve mantıksal bir düşünme etkinliğidir.
             7   Örneğin, masallarda kahramanın alıp başını gitmesi en önemli simgesel anlatımlardan biridir. Bir sorunun çözümü,
                bir devasız bir hastalığa çare aramak veya sevdiği kıza/oğlana ulaşmak için uzun yolculuğa çıkmak, aynı zamanda
                insanın kendi iç dünyasına bir yolculuktur.

         78            2021/1
   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85