Page 89 - Münip E-Book
P. 89
Çok uzaklaşmıştık. Artık köye dair hiçbir şey göremi- - Öyle bir yer mi olurmuş? Anlattığın yeri ancak rüya-
yordum. Güneş iyice tepeye çıkmıştı. Çok acıktığımız mızda görürüz. Hem de çocuk parkı varmışmış!
için hep birlikte oturduk. Azıklarımızı çıkardık ve ye-
Mustafa:
meye başladık. O sırada komşumuzun torunu Mustafa
geldi. Yanımıza oturdu, o da yemeye başladı. Mustafa; - Deme öyle. Sabahleyin sadece çocuk sesi, akşam da
zayıf, esmer bir çocuktu. Annesini ve babasını kaybet- sadece araba sesi oluyormuş. Deliksiz uyuyabiliriz artık.
mişti. Ninesi ve dedesiyle birlikte kalıyordu.
- Ben yine de evin damında yıldızları izlerken uyumayı
Yemeğimizi yerken ablama dedim ki: isterim. Onların olsun bu memleket, dedim.
Keyfim kaçmıştı. Çocuk olabilirdim ama bu, bazı şeyle-
- Abla, gideceğimiz yer nasıl bir yer?
ri anlayabilmeme engel değildi. O kadar güzel hayat mı
Ablamın ağzını açmasına izin vermeden Mustafa atladı. olurmuş? Hem savaş çıkmasaydı köyde, kılımı bile kıpır-
Ağzı yarı dolu başladı konuşmaya: datmazdım. Nerede bulacağım canım köyüm gibisini.
- Orası öyle bir yermiş ki çocuk parkları varmış. Kimse Akşam olmuştu. Artık dinlenmemiz gerekiyordu. Her-
korkmuyormuş. Sabahtan akşama kadar oynayabiliyor- kes yorgundu. Ufacık bir yer bulan oraya kıvrılıp yatı-
muşuz. Bir de… yordu. Biz de ablamla koyun koyuna yattık. O kadar yol
yürümeme rağmen gözüme uyku girmiyordu. Musta-
O sırada sözünü kestim: fa'nın haklı olabileceğini düşünüyordum. Belki de köy-
2021/1 87