Page 90 - Münip E-Book
P. 90

den çok daha güzeldi. Belki de Mustafa'nın dediği gibi   demezdim. Yanımda sadece benim diyebildiğim kırmızı
             korkmadan uyuyabilecektik. Okula gidebilecek, bah-  arabam vardı. Her şeyimi bırakmıştım da bari dedemi
             çede istediğim kadar koşacaktım. Belki de  en önemlisi   alsaydık.
             yaşamak için ne kadar zamanım kaldığını düşünmeye-
             cektim.                                      Ayağa kalktım. Hızlı hızlı yürümeye başladım. Dizim
                                                          acıyordu, umurumda değildi. Babamın yanına hızlıca
             Gürültünün artmasıyla kalktım. Zaten uyuyamamıştım.   gittim ve bağırmaya başladım:
             Bütün gece dünya başkanı olduğumda köye nasıl döne-
             ceğimi düşündüm. Gelecektim. Bütün kötüleri cezalan-  - Neden gidiyoruz? Neden her şeyimizi bıraktık? Ben
             dıracaktım. Kararım kesindi.                 askerimi almak istiyorum. Neden evimizi bırakmak zo-
                                                          runda kaldık? Dedem, niye orada kaldı?
             Elimde yine kırmızı arabam… Yoldaydık. Etrafıma ba-
             kıyordum, insanlar yorgundu  ama yaşama sevincinden   Ağlamaya başladım. Babam cevap veremedi. Kimse-
             yüzleri parlamıştı. Mustafa, ninesine hararetli hararetli   yi umursamadan koşmaya başladım. Geldiğimiz yöne
             bir şeyler anlatıyordu. Annem ve babam sohbet ederek   doğru… Gözümde yaşlarla koşuyordum. Eski ayakka-
             yavaş yavaş gidiyordu. Ben etrafıma böyle bakarken bir   bımın deliklerinden minik parmaklarımın arasına güne-
             anda yere düştüm. Meğer taşa takılmışım. Dizim kanı-  şin sıcağından kavrulmuş kumlar, taşlar giriyordu. Ama
             yordu ama umursamadım. Kırmızı arabam hemen yana   değecekti. Dedem, askerim, bahçem… Hepsi beni bek-
             fırlamıştı. O sırada fark ettim ki hiçbir şeyim yoktu. Her   liyordu. Artık dünya başkanı olmama da gerek kalma-
             şeyi  geride bırakmıştım. Yanımda  sadece birkaç  kıya-  mıştı. Nasıl olsa ben varınca her şey çok güzel olacaktı.
             fetim ve dedemin hediye ettiği kırmızı arabam vardı.   Bu düşünceler içindeyken arada birilerine çarpıyordum.
             Askerimi bile yalnız bırakmıştım. O bensiz nasıl savaşa-  Arabamın ipi elimde, arabam her tarafa çarpıyordu. Bir
             caktı? Nasıl koruyacaktı evimizi? Peki bahçem? Ben ona   tek adımı ve arabamın tıkırtılarını duyuyordum. En
             çiçek dikiyordum. O çiçekler şimdi susuz kalsa solmaz   sonunda çocuk kalbim dayanamadı. Yığıldım, kaldım.
             mıydı? Peki dedeme ne olacaktı? Kış yaklaşıyordu, kar   Ellerim toz toprak içindeydi. Ama ip hâlâ elimdeydi. O
             yağacaktı üzerine, üşümeyecek miydi?  Yapayalnız ka-  ipi  asla  bırakmayacaktım.  Çünkü  dedemin  hediyesine
             lacaktı, kim gidecekti, kim sohbet edecekti onunla? Gi-  bağlıydı. İpi bıraksam ne kalırdı ki geriye?

         88            2021/1
   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95