Page 50 - Türk Yurdu 387. sayı Kasım 2019(web için-kapaklı)
P. 50

bancı, ama kendine tanıdık olan dünyada, Regina ile  mısrasını defalarca lezzet duyarak tekrarladım.
           annesi ile Gurzuf ile Kızıltaş ile birlikte yaşıyor. Oranın   ***
           insanları ile uyuyup, ertesi sabah yine onlarla uyanıyor.
                                                             Şimdi 2019 yılı sonbaharında bu röportajı tekrar
              ***
                                                          okurken gözlerim nemleniyor. Dağcı ve eserlerindeki
              Dağcı ile son görüşmemiz 21 Ocak 2009 Çarşam-  Kırımlıların ruhları zihnimde bir tayflar geçidi oluştu-
           ba günü oldu. Bizi kapıya kadar uğurladı. Yüzündeki  ruyorlar. Dağcı’nın 22 Eylül 2011 tarihinde vefatı ve 2
           tebessüm pırıl pırıldı. 22 Ocak Perşembe akşamı Ku-  Ekim 2011 tarihinde nâşının Yalta’nın Kızıltaş köyün-
           zey Londra’da Cengiz Dağcı hakkında bir konuşma  de anne toprağa kavuşması bizde ne güzel umutlar
           yaptım. Gittiğim dernekteki dinleyiciler Cengiz Dağ-  uyandırmıştı. 1991 yılından itibaren Kırım Türklerinin
           cı’yı tanımıyorlardı. Londra’da böyle bir yazarın yaşa-  sosyal, siyasal ve kültürel anlamda Kırım’da sağladık-
           dığından haberleri yoktu. Bir saat kadar karşılıklı dert-  ları ilerlemeler de bu umutlarımızı güçlendirmişti. Bu
           leştik. Kendilerini bu yabancı ülkede geçindirebilmek   süreçte Cengiz Dağcı’nın eserleri Kırım’da okunmaya
           için var güçleri ile çalışıyorlardı. Ama akıllarında hep   başlandı. Adına sempozyumlar düzenlendi. Kütüp-
           Türkiye var.                                   haneler oluşturuldu. Fakat bu hareketli  yıllar fazla
              Türkiye’nin hâli ne olacak? Sıkıntılarından nasıl  sürmedi.
           kurtulacak? Vatanlarından binlerce kilometre uzakta-  16 Mart 2014 tarihinde Kırım’da Rusya’nın orga-
           ki bu güzel insanlar, kendi dertlerini unutmuş, Türkiye   nize ettiği bir referandum yapıldı. Referanduma %83
           ile dertleniyorlardı. Ben de onlara “Asıl siz ne olacak-  oranında katılım gerçekleşti.  Kırım’da % 96.77, Sivas-
           sınız? Varlığınızı bu yabancı şehirde, yabancı ülkede   topol’da ise % 95.6 oranında Rusya’ya bağlanmak
           nasıl sürdüreceksiniz? Türkiye bir şekilde kendini kur-  yönünde oy kullanıldı. Bu sonuçlar üzerine Kırım Par-
           tarır. Siz kaybolmaktan nasıl kurtulacaksınız? Hadi   lamentosu resmen Rusya’ya bağlanma talebini iletti.
           siz Türkiye ile bağlantılısınız. Orada hatıralarınız var.   Rusya devlet başkanı Vladimir Putin 18 Mart 2014 tari-
           Gidip geliyorsunuz belki… Ama çocuklarınız, torunla-  hinde Rusya’nın   Kırım’ı ilhakını onaylayan imzayı attı
           rınız ne olacak? Onlar bu bağlantıyı sürdürebilecekler
           mi? Onun için geleneksel sanatlarla ilgili, Türk müziği   ve Kırım, Rusya tarafından tekrar ele geçirildi.
           ile ilgili kurslar açın, etkinlikler düzenleyin, sık sık bir   Bu gelişmenin ardından 27 Mart 2014 tarihinde
           araya  gelmek  için  bahaneler  yaratın.”  dedim.  Sonra  BM Güvenlik Konseyi, Kırım referandumunun yasal
           Cengiz Dağcı’yı örnek gösterdim onlara. Türkçesi sa-  olmadığını belirten bir karar çıkardı. ABD ve AB tara-
           yesinde, dili sayesinde kendisine Londra’da bir dünya  fından Rusya’ya karşı yaptırım kararları alındı. Ancak
           kurabilmişti. Ama bu, yalnız bir dünya idi. Ve kendi-  bütün  bunlar  Rusya’ya  geri  adım  attıramadı.  Kırım
           siyle beraber bitecekti. Bunun devamlı olması için bir  Türklerinin lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun
           arada yaşayan, kültürü birbirine akıtan bir topluluk ol-  Kırım’a girişi yasaklandı. Kırım Türklerinin üzerinde
           mak gerektiğini anlattım. Konuşmadan sonra Cengiz  baskıların gittikçe arttığı bir dönem başladı.
           Dağcı ile ilgileneceklerini söylediler. Hakikaten sözle-  Kırım davasını yine Cengiz Dağcı’nın kitapları canlı
           rini tuttular. Birkaç kişi Dağcı’yı gidip evinde ziyaret
           etmişler . Gönlünü almışlar. Ne zaman isterse severek   tutacak. Her yeni gelen neslin yüreğinde bu meş’aleyi
                  3
           yardımına koşacaklarını söylemişler. Bunları duyunca   yine onlar tutuşturacak.
           güzelliğe, yardımlaşmaya vesile olmanın hazzını   100. doğum yılında, Kırım sevgisini ebediyyen ya-
           tattım. “ Dünyada ve ahrette vatandaşlarım benim”  şatacak olan Cengiz Dağcı’yı rahmetle anıyorum.
           1  3 Haziran 2019 tarihinde (saat 22.03) Sayın Melek Maksudoğlu Hanımefendiden aldığım bir mesaj Cengiz Dağcı’nın damadı Frank Posner’in intihar ederek
           hayatına son verdiğini bildiriyordu. Dağcı’nın cenazesinin İslami usullere göre kaldırılmasında yardımlarını gördüğümüz Frank Posner’i saygıyla anıyorum.
           Toprağı bol olsun.
           2  Zehra Uygurer: (1920-17 Nisan 2019) Dağcı’nın mülteci kampında tanıştığı bu hanım, Türkiye’ye döndükten sonra yine mülteci kampında beraber olduk-
           ları bir Uygur Türk’ü ile evlenir ve Uygurer soyadını alır. Hâlen Ankara’da yaşamaktadır. Cengiz Dağcı’nın Türkiye Türkçesine intibakını, büyük ölçüde onun
           Türkiye’den gönderdiği kitap ve dergiler sağlamıştır. İki eski dost olarak Dağcı ile Zehra Hanım, hâlâ haberleşmektedirler. (Zehra / Zühre Uygurer 17 Nisan
           2019 tarihinde Ankara’da vefat etti. Kendisini rahmetle anıyorum.)
           3  Türk Federasyon Londra şubesi sekreteri Yusuf Öztürk’ten bu konuda, 12.05.2009 tarihinde aldığım mail şöyledir:
           İsa Hocam affınıza sığınarak özür diliyorum. Size daha önce cevap veremedim. İngiltere Türk Federasyon adına Sayın Cengiz Dağcı hocamızı 03 Mart günü
           kalabalık bir ekip ile ziyaret ettik. Çok memnun oldu, bizi çok sıcak karşıladı, çok güzel sohbet ettik. Sayın Cengiz hocamızın ihtiyaçlarını sorduk, bizim neler
           yapabileceğimizi anlattık. Bizden hiç çekinmeden ne isterse yapmaya hazır olduğumuzu söyledik. Değerli yazarımız hiç bir ihtiyacı olmadığını söyledi: maddi
           açıdan rahatım dedi, kendim yemek yapıyorum. Ara sıra kızım Arzu geliyor, damadım geliyor, dedi. Israrla sorduk, ama ben hayatımdan memnunum, dedi. Ben
           ve arkadaşlarım onun o hâline çok üzüldük, ama karşımızda çok onurlu ve yalnız bir adam gördük. Onurunu kırmak istemedik. Temizlik için birisini göndermek
           istiyoruz, ama zannediyorum kızı ve damadı kimseleri istemiyorlar. Kızı bizi araması için telefon bıraktık, daha cevap alamadık. Sıddık başkan ara sıra arıyor,
           hâlini soruyor. İyiyim, diyor. Bizler de fazla üzmek istemiyoruz. Telefonumuzu bıraktık, ne zaman isterse arayabilir. Fotograf çekindik, güzel sohbet ettik. Gece-
           mize davet edeceğiz. Bizden bir kaç gün önce yerel Türk gazetesi röportaj yapmış. Sitelerinden bakabilirsin: www.habernewspaper.com -  27 Şubat 2009 sayı
           no; 205. Londra’dan şimdilik bu kadar. (yazı hatalarını ve geç cevabımı bağışla) Sonsuz saygı ve selam.
           Yusuf Öztürk

               48
                                                                                  SAYI 387 • KASIM 2019
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55