Page 226 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 226
Evet, doğmamış çocuklar için, halkın çocukları için, bu-
günü, yarını ve geleceği için, onların yaşayabilmesi ve okuya-
bilmesi için şimdi direnmeliydiler.
Bağcılar şimdi bir başka Kızıldere, bir başka Maltepe, bir
başka Çiftehavuzlar’dı.
Ateşe ateşle karşılık verdiler.
Bağırıp çağıran, küfreden, hakaret eden katiller slogan-
larla, marşlarla aldılar cevaplarını.
Hiç dinmeyen sloganları ve marşları yarattıkları destanın
müziğiydi adeta.
-Yaşasın Devrimci Sol!
-Yaşasın Önderimiz Dursun Karataş!
Kuşatılmışlardı, ama yalnız değillerdi. Yoldaşları, hareket-
leri, önderleriyle omuz omuza, yürek yüreğeydiler.
Kuşatılmışlardı, ama tereddütsüzdüler.
Kuşatılmışlardı, ölüme randevu bir görevdi artık onlar için.
Kuşatılmışlardı, tarihi yazmaya devam edeceklerdi.
Ölüme karşı bu meydan okuma, bu gösteri kusursuzdu
gerçekten.
Kuşatma başlayalı saatler olmuştu.
Direniş sürüyordu.
Özlem ve Güner’in sesi patladı bir anda kuşatmanın or-
tasında.
-Boşuna uğraşıyorsunuz, biz ölümü tilililerle karşılarız.
Ve, ve işte tilili çekiyordu Devrimci Sol savaşçıları.
Polisler de ateşi kesmiş dinliyorlardı… Şaşkın, çaresiz, dü-
şünemeden…
Tilili yabancısı değildi halkımızın.
226