Page 229 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 229
karşı suç işlememeye ve halka, halkın adaletine teslim olmaya
çağırıyorlardı.
Gücünü halkın sınıfsız, sömürüsüz bir dünya özleminden,
eşit, onurlu, özgür bir yaşam kurma isteğinden alan halkın ada-
leti, elbette onların en modern silahlarla donatılmış insanlık
dışı timlerinden daha güçlüydü.
Meşru olan, haklı olan onlardı.
Güçlü olan da…
Üç devrimcinin yüzlerce silahlı uşağa yönelttiği “Asıl siz
teslim olun” çağrısının kaynağında işte böyle bir tarihsel hak-
lılık ve meşruiyet, işte bu inanç ve güç vardı.
Direniş sürüyor ve onlar ölümün, hemen yanı başlarındaki
varlığına rağmen aynı güçle haykırıyorlardı çağrılarını.
-Asıl siz Devrimci Sol’un adaletine teslim olun.
Saatlerdir üsse giremiyordu düşman.
Çatışmanın daha ilk saatlerinde üç devrimcinin teslim ol-
mayacağını anladıklarında, direnişi kısa sürede boğmak için
hemen savaşçıların üssünün tam karşısındaki evin çatısına bir
üç ayaklı makineli yerleştirilmişti. Durmaksızın ateş ediliyordu
üç ayaklıyla. Ne var ki, uzun sürmedi sesi, Devrimci Sol savaş-
çılarının roketatar kullanması üzerine sustu üç ayaklı.
Her patlamada soluğu yerde alıyordu polisler. Ve çoğunda
sipere yattıkları sesler kendi kullandıkları silahlardan çıkıyordu.
Gölgesinden korkmanın yeni bir biçimiydi yaşadıkları.
Saatlerdir üsse giremiyordu düşman.
Çatışma uzadıkça parça parça tüm çevre evler boşaltıldı.
Hayırlı Sokak’taki 4 No’lu ev, sokağın dar ve küçük girintili-çı-
kıntılı olması nedeniyle uzaktan atışa pek elverişli değildi; evi
gören her yere ağır silahlar yerleştirildi. Ama yine de bu üç
Halk Kurtuluş Savaşçısını, bu üç genç insanı teslim alamıyor-
229