Page 275 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 275
lüğünü, çantasını, saatini verdi. Yoldaşının çekilmesini, diğer
yoldaşlarına ulaşması için, ona yapması gerekenleri de anlattı.
Israrla, “Senin ayakkabıların eski, benimkiler ise yeni, benimkileri
al” diyordu. Yoldaşı ısrarı karşısında Adnan’ın ayakkabılarını
da aldı ve Adnan’a bir sigara yakıp, ağzına koydu. Adnan, ha-
reketsizdi. Felç, tüm vücuduna yayılmıştı, fakat bilinci açıktı.
İnancı ve kararlılığıyla konuşuyordu. Yoldaşı ile son sigarasını
içti ve yoldaşlarının kolları arasında şehit düştü.
Emirgan yiğitliklere tanık oluyordu. Adnan Berber bir
dava adamıydı. Şehit düşerken bile yoldaşlarını, gerillaların ih-
tiyaçlarını düşünüyordu.
Artık saatler de ilerlemişti. Bir başka yerde de Aydın Bul-
mak yanındaki yoldaşlarına seslenip, “yanımdaki taşa kanımla
Partimizin ismini yazdım” demişti. Şehirlerde üsleri kuşatılan,
kahramanca çarpışan ve kanlarıyla duvarlara yazdıkları gele-
nek şimdi kırda Aydın Bulmak’ın elindedir. Adana’da Esmala-
rın, İstanbul’da Saboların, Günerlerin yarattığı gelenek kırlara
taşınmıştı. Umudun adını, partimizin adını kanıyla taşa işle-
mişti. Bir yandan askere ateş edip, bir yandan da yoldaşlarına;
“Sizleri seviyorum, savaşımız büyüyecek. Benim için Malatya
Dağlarına gidin” diyordu. Bacaklarından aldığı yaralarından
dolayı hareket edemiyor, ama tetiği çekebiliyordu. Yoldaşları
yanına gittiğinde haykırdı: “Gelmeyin, elimde el bombası var, pi-
mini çekmişim, siz gidin” diyordu. Komutan Kemal Askeri de
kendisiyle konuşuyor, çekilmesine ikna etmeye çalışıyordu.
Ama Aydın, yoldaşlarının çekilmesi için, orada kalacağını söy-
lüyordu. O’nu hiç kimse ikna edemezdi. Yaşamını ortaya koy-
muş, yoldaşlarının çekilmesi için her şeyi yapacağını
göstermişti. Emirgan yoldaşları için, kendini feda edenlere
tanık oluyordu. Acı, sevinç, kahramanlık bir arada yaşanıyordu.
Aydın’a Kemal Askeri’nin talimatıyla yeni bir silah verildi. Ge-
275