Page 280 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 280

“1. Bir blöf yaparak iltica hakkı sağlayabilmekti. (Zayıf bir

              ihtimal olarak kabul ediyorduk)

                     “2. Esas önemli olan amacımız son nefesimizi verirken

              THKC’nin adını bütün Türkiye’ye duyurmaktı. Yani politik pro-
              pagandaydı.”


                     Kuşatma sürüyordu. THKP-C önderleri bu arada zaman
              zaman “rehineleri”yle sohbet ediyorlardı. Daha sonra duruş-

              malarda tanıklık yapan Sibel Erkan, Mahir ve Cevahir’in ken-

              disine iyi davrandıklarını söylüyor, hatta onlardan hep
              “Hüseyin Ağabey, Mahir Ağabey” diye sözediyor, kendisine

              kurşunlardan uzak bir yer hazırladıklarını söylüyordu.

                     Kuşatma sürüyordu.


                     İlk gece kuşatmayı tamamlayan ışıldakların sönmesi üze-
              rine baskın ihtimalini düşünen Mahir’le Cevahir, evden beş el

              ateş açarak, teslim olmayacaklarını bir kez de kurşunlarıyla an-
              lattılar.


                     Geceki bu kurşun seslerinin yerini yine uzun bir süre ses-
              sizlik almıştı.


                     Artık gün ışıyor, tarihler 1 Haziran’ı gösteriyordu.

                     “Son gün saat 11.00 sıralarında uykuya dalmıştım. Bir ta-

              banca sesi duydum. Kalktığımda Hüseyin’in gözleri heyecanla
              açılmıştı. Sen mi ateş ettin dedim, o da hayır dışarıdan ateş ettiler

              dedi.”

                     Bu atış baskının başlama işaretiydi.


                     Saat on ikiye yirmi vardı. İlk atışla birlikte binaya dayan-
              mış merdivenlerde bekleyen polisler, hızla üst basamaklara

              doğru tırmandılar. Vurucu timdeki polislerin bir kısmı çelik ye-
              lekli ve tomsonluydu.


                     Dışarıya “keskin nişancılar” yerleştirilmişti. Bunlardan biri


               280
   275   276   277   278   279   280   281   282   283   284   285