Page 285 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
        P. 285
     tatil yaptılar, ikramiye aldılar. Güldüler, konuştular, uyudular
                  ve yeni katliam hazırlıkları yaptılar. On devrimci tutuklu kat-
                  ledildi, cenazelerine bile tahammül gösteremedi katledenler.
                  Onlarca tutuklu yaralandı. Ve yaraları hala kapanmadı.
                         Ulucanlar duvarlarından hala kan sızıyor.
                         Sonra…
                         Sonra ne oldu? Avrupa Birliği’nin demokratikleşmenin,
                  hukuk devleti olmanın reklamının yapıldığı bu ülkede katledi-
                  lenler, yaralı kurtulanlar hakkında dava açıldı.
                         Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı operasyona katılan 145
                  kişilik jandarma ekibi hakkında, “yasadan kaynaklanan yetki-
                  lerini kullandıkları” gerekçesiyle dava açmaya gerek görmez-
                  ken, beş ölümden 86 tutuklu ve hükümlüyü sorumlu gösterdi.
                         Başsavcılık: isyan çıkarmak, adam öldürmek, kamu ma-
                  lına zarar vermek, ruhsatsız silah ve patlayıcı madde bulundur-
                  makla suçladığı tutuklulardan biri hakkında 45 yıl, 48’i
                  hakkında 162’şer yıl, 31 kadın tutuklu hakkında ise 103’er yıl
                  ağır hapis olmak üzere toplam 12 bin 175 yıl hapis cezası istedi.
                  Yani katledilen, işkence gören devrimci tutuklular suçlu ilan
                  edildiler…
                         Neden?
                         Çünkü, direnmişlerdi.
                         Çünkü, ölüm, işkence pahasına onurlarını korumuşlardı.
                  Ve Ulucanlar’da bir gece yarısı “Teslim ol” çağrılarına “öleceğiz”
                  dedikleri için en büyük suçu işlemişlerdi.
                         Saatler boyu işkence görmelerine rağmen inançlarından
                  kararlılıklarından vazgeçmeyen devrimci tutuklular bu kez de
                  böyle cezalandırılmak isteniyordu. “Teslim olmazsanız öldürür,
                  on yıllarca hapis cezası veririz” deniyordu. Ve Ulucanlar’daki
                                                                                                  285





